FIKIH ÂLİMİ Mahmud Buhârî

Mahmud Buhârî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. 551 (m. 1156)’da Buhârâ’da doğdu. 616 (m. 1219)’da orada vefât etti. Zamanın yüksek ilim sahibi âlimleri arasında yer aldı. Buhârâ ve Semerkand’da dersler verdi. Kemâl Paşazâde’ye göre, Hanefî mezhebi fıkıh âlimleri arasında meselede müctehidlerden sayıldı. Zahîre isimli fıkıh kitabında buyuruyor ki:
Kur’ân-ı kerîmde ondört yerde secde ayeti vardır. Bunlardan birini okuyanın veya işitenin, manasını anlamasa da, bir secde yapması vaciptir. Tilâvet secdesi yapmak için, abdestli olarak, kıbleye karşı ayakta durup, elleri kulaklara kaldırmadan (Allahü ekber) diyerek secde yapılır. Üç kere (Sübhâne rabbiyel-a’lâ) denir. Sonra (Allahü ekber) deyip ayağa kalkınca, secde-i tilâvet tamam olur. Önce niyet etmek lazımdır. Niyetsiz kabul olmaz. Namazda okuyunca, hemen ayrıca rükû veya bir secde yapıp ayağa kalkar. Okumasına devam eder. Secde ayetini okuduktan iki üç âyet sonra namazın rükûuna eğilirse ve tilâvet secdesine niyet ederse, namazın rükû veya secdeleri, tilâvet secdesi yerine geçer. Cemaat ile kılan ise, imam secde âyeti okuyunca, imamın okuduğunu işitmese de, imamla birlikte, ayrıca bir rükû ve iki secde yapar. Cemaatin rükûda niyet etmesi lazımdır. Namaz dışında, sonraya da bırakılabilir. Cünüb, abdestsiz ve sarhoş olanın da temizlendikten sonra yapmaları lazımdır. Âdetli kadın işitince, secde etmesi vacip olmaz.
Bir oturumda bir secde ayetini birkaç defa okuyan ve işiten, hepsi için bir secde eder. Muhammed aleyhisselâmın ism-i şerifini söyleyince veya işitince, salevat okumak da böyledir. Bir mecliste iki secde ayeti okunursa, iki secde lazım olur. Namaz kılarken, dışarıdan secde âyeti işiten, namazdan sonra secde eder. Namaz kılması haram olan üç vakitte secde-i tilavet yapmak caiz değildir.
Bir kimse hüzünden, sıkıntıdan kurtulmak için, Allahü teâlâya kalbinden yalvararak, ondört secde ayetini [ezberden, ayakta] okuyup, her birinden sonra, hemen yatıp secde ederse, Allahü teâlâ, o kimseyi o dert ve beladan korur. Son secdeden kalkınca, ayakta ellerini ileri uzatır. Kendinin veya bütün Müslümanların dünya ve dinlerine gelen beladan, sıkıntıdan kurtulmaları, korunmaları için dua eder.