Filân kâfir burada öldürülür!

Bedir Harbi’nden bir gün önce Peygamber Efendimiz, Eshabın büyükleriyle harp sahasını gezdiler. Eshab-ı kirama bir noktayı işaret etti ve “Yarın filân kâfir burada öldürülür!” buyurdu.
Sonra başka bir noktayı işaret ederek “Burası da falan kâfirin öldürüleceği yerdir” buyurdu.
Böylece azılı Kureyş müşriklerinden her birinin öldürüleceği noktaları, santimi santimine gösterdiler.
Aynen öyle oldu.
Hem de milim şaşmadan.
***
Peygamber Efendimiz Zeyd bir Harise’yi çok severdi… Bir gün onu alıp Kâbe-i Muazzama duvarındaki “Hacer-i Esved” taşının yanına götürdü.
Kalabalık da vardı.
Onlara döndü ve;
“Şahit olunuz ki Zeyd benim oğlumdur. O bana vâris, ben ona vârisim” buyurdu.
Eshap bunu duydu.
Ve Zeyd’in kıymetini anladılar.
****
O günden sonra Hazret-i Zeyd’e, Zeyd bin Muhammed, yani “Muhammed’in oğlu Zeyd” demeye başladılar. Bu hadise olduğunda henüz İslâmiyet gelmemişti.
Sonra bir âyet geldi.
Bu âyette mealen;
“Evlâtlarınızı, babalarının ismiyle çağırın. Muhammed aleyhisselâm, sizden hiçbir erkeğin babası değildir” buyuruluyordu.

Comments are closed.