Fitne, katilden daha büyüktür!..

Fitne, katilden daha büyüktür!..



Fitne; insanları ayrılığa, belâya düşürmek, Müslümânlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günâha sokmak, insanları isyâna kışkırtmak, demektir.

 

 

Önemli bir terim olan “Fitne”; “ayrılık, karışıklık, kargaşa, insanı hak ve hakîkatten saptıracak şey”; diğer bir ifâde ile; “insanları ayrılığa, belâya düşürmek, Müslümânlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günâha sokmak, insanları isyâna kışkırtmak” demektir.

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı hakîminde, fitnenin kötülüğünü bir âyet-i kerîmede meâlen “…Fitne, adam öldürmekten daha beterdir, daha kötüdür…” (Bakara, 191), diğer bir âyet-i celîlede ise “…Fitne, adam öldürmekten daha büyüktür…” (Bakara, 217) şeklinde beyân buyurmaktadır.

Görüldüğü  gibi, bu iki âyet-i kerîmede “fitne” hakkında “eşedd: daha şiddetli” ve “ekber: daha büyük” kelimeleri kullanılmıştır.

Hepinizin bildiği gibi, 15 Temmuz 2016 târihinde, Selçûklu ve Osmânlı Devletlerinin devamı olan büyük Türk Devletinin ve asîl Türk milletinin bütün iç ve dış düşmânları el ele vererek, vatanımızı işgâl etmek/tamamen ele geçirmek, ülkemizde bir iç savaş çıkartmak ve milletimizi birbirine kırdırmak istemişlerdir.

Milletimizin birlik ve beraberliğinin bozulması, vatandaşlarımızın huzur ve güveninin yok edilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilerlemesinin durdurulması, ilerleyen, gelişen Türkiyenin önünün kesilmesi, Mısır, Tunus, Irak ve Suriye’de oynanan oyunun burada da sahneye konulması istenmiştir.

Bunun ileri safhasında, ülkeyi istediklerine peşkeş çekme/malı götürme/ülkenin bütün mâlî imkânlarını ele geçirme/talan etme/yağmalama, milleti ve dîni istedikleri gibi dizayn etme, hattâ milletimizi İslâmiyetten uzaklaştırma ve Hıristiyân yapma maksadını gütmüşlerdir.

Ayrıca bölgede çok güçlü bir ülke olan, Orta Doğu’nun, bütün Afrika ülkelerinin, Balkan ülkelerinin, Kafkaslar’ın, Türk Cumhuriyetlerinin ve bütün İslâm âleminin ümîdi/umudu olan bir devleti, ilâ nihâye yok etmek, Osmânlı torunlarını bir daha bellerini doğrultamayacak şekilde imhâ etmek/yerle bir etmek/yok etmek, dünyadaki tüm mağdûr ve mazlûmların ümitlerini söndürmek istemişlerdir…

Zaman zaman Birleşmiş Milletler’de, NATO’da, Avrupa Birliği’nde, Davos’ta, diğer Uluslararası toplantılarda sesini yükselten Türkiye’nin sesini kısmak istemişlerdir.

Ama devlet-millet el ele vererek, bu hâinlerin, zâlimlerin, gaddârların darbesini püskürtmüş; hâin darbe girişimine “darbe” yapmıştır! İşte bu millet ile iftihâr edilir.

[Lütfettiği bu muvaffakiyet ve muzafferiyetinden dolayı Cenâb-ı Hakk’a sonsuz hamd ü senâlar, sayısız şükürler olsun.]

[Bu son derece mühim mevzuya, inşallah yarın da devam edelim.]