Formül: Yaşama sevinci

Değerli okuyucularım, geçen hafta genel hatlarıyla tanımaya çalıştığımız ve sebeplerini masaya yatırdığımız Multipl Skleroz kısaca MS hastalığına tıbbi gelişmeler çerçevesinde derman aramaya çalışacağım. MS’in günümüzde kati tedavisi olmamakla birlikte hastaların bağımsız, rahat ve üretken olmalarını sağlamak için çok şey yapılabilir. Multipl Sklerozun çeşitli tipleri olduğundan herkesin hastalığı kendine has olduğu için ilaçların etkisi de kişiden kişiye değişir. Bu ilaçlar bugün için MS’te kesin çözüm olmamakla birlikte, bir grup hastada olumlu sonuçlar alınır.

İLAÇLA BİRÇOK HASAR GİDERİLİR
MS’in ilaçla tedavisinin iki ana hedefi vardır. Birinci hedef; sinir dokusu içerisinde çoğu zaman hiç durmaksızın süren, miyelin ve akson (sinir teli) yıkımına yol açan ve zaman zaman alevlenen iltihabi süreci kontrol altına almaktır. Bu hedefe yönelik ilaçlar içerisinde yer alan steroidler, akut atakların şiddetini ve süresini azaltmak için kullanılır. Steroide cevap vermeyen ağır atağı olan hastalarda plazmaferez adı verilen kandaki iltihaba yol açan maddeleri ayıran bir yöntemin de yararlı olduğuna ilişkin bilgiler var.
Sık atak geçiren ve kalıcı engellilik gelişme eğilimi gösteren hastalarda sinir dokusu içerisindeki iltihabi süreci etkilemek ve sürekli kontrol altında tutmak için ilaç kullanmak gerekir. Uzun süreli tedavi gerektiren durumlarda sorumlu hekimin, kişiye göre yapacağı değerlendirmeyle azatiopürin ve benzeri bağışıklık sistemi baskılayıcıları ya da son yıllarda geliştirilen beta interferon ya da glatiramer asetat gibi ilaçlar kullanılabilir. Multipl Skleroz tedavisindeki ikinci hedef; bazı şikayetleri ortadan kaldırmaktır. Kas spazmlarını ve sertliklerini ortadan kaldırmak için kas gevşeticiler, idrar problemlerini ortadan kaldırmak için mesane işlevlerini düzenleyici ilaçlar, yorgunluk için amantadin ve benzeri ilaçlar kullanılır. Yine enfeksiyonların, özellikle solunum veya idrar yolları enfeksiyonlarının tedavi edilmesi önemlidir.

KÖK HÜCRE NE AŞAMADA?
Son söz; birçok hastalıkta olduğu gibi ülkemizde de kök hücre tedavisi ile ilgili çeşitli üniversite hastanelerinde araştırmalar yapılmaktadır. Dünyada bu tür yöntemler, rutin tedaviler arasında olmayıp şu an için araştırma ve geliştirme niteliğindedir. Yüce Rabbimiz, şifasını vermediği hiçbir hastalık ve dert yaratmadığından, insan-oğlu bir gün bu tür hastalıkların da dermanını kesin olarak bulacaktır.

TAVSİYELER, TEDBİRLER…
Maneviyatınızı hep güçlü tutun
> MS hastaları, iyi beslenmeleri, hafif egzersiz yapmaları, yeterince uyumaları ve dinlenmeleri gerekir.
> Psikolojik olarak huzurlu ve rahat olmalılar,
> Konuşabilecekleri, duygularını paylaşıp dertleşebilecekleri, kendilerine manevi destek olabilecek kişileri bulmaları da son derece yerinde olur.
> Her hasta, MS’in gelecekle ilgili belirsizlikler getirebileceğinden, enerjilerini bugüne yöneltmeli, gelecekte yaşanabilecek sıkıntılara üzülmemeleri için bulundukları günleri kaliteli ve huzurlu yaşamalıdır.
> Maddi ve manevi öncelikler belirlenmeli, her kişi inancı ve dünya görüşü paralelinde, değer yargıları ve anlayışlarına göre hayatına anlam vermeye çalışmalı, yeni ilgi alanları ve hobiler bulmalıdır.

Fizyoterapi İLAÇ GiBi!

MS hastalığında ilaç tedavisinin yanında yardımcı metotlar da büyük önem taşıyor

FİZİK TEDAVİ
Egzersiz programları ve kasların çalıştırılması hastaların akut atak döneminin izlerini silmesine ve kas spazmlarının giderilmesine yardımcı olur. Fizyoterapi (fizik tedavi), zayıflamış veya eşgüdüm bozukluğu olan kasların kuvvet kazanmalarına yardımcı olur. Fizyoterapi düzenli hareket egzersizlerini, germeyi, yürüme eğitimini ve bastonları, yürüteçleri ve diğer yardımcı aletleri en iyi şekilde kullanmayı, tekerlekli sandalyeden arabalara geçmeyi öğrenmek gibi nakil eğitimini ve toplam fonksiyonu ile dayanıklılığı iyileştirmeye yönelik kuvvetlendirme egzersizlerini içerir. Tek başına egzersiz MS’i düzeltemez ama genel sağlığı iyileştirebilir. İştah ve uykuyu düzenlemeye yardımcı olduğu, kişinin kendisini iyi hissetmesine katkıda bulunduğu için düzenli egzersizin fiziki olduğu kadar ruhi avantajları da vardır.

Rehabilitasyon
Günlük hayatta bağımsızlığı iyileştirmeyi hedefler. Rehabilitasyon giyinme, kendine düzen verme, yemek yeme ve araba kullanma tekniklerini öğretir ve koordinasyon ve kuvvetlenmeye yönelik egzersizler de ihtiva eder. Evi veya iş yerini güvenilir ve bağımsız hareket edilebilir mekanlar halinde düzenlemek için aletler ve yollar tavsiye edilir. Konuşma tedavisi kasların zayıflaması veya kötü koordinasyonu sebebiyle konuşma veya yutkunma zorluğu çekenlerde iletişimi kolaylaştırır.

MERAK EDİLENLER

Atak nedir?
> Henüz bilinmeyen ve önceden anlaşılmayan bir sebeple ortaya çıkan ve en az 24-48 saat devam eden uyuşmalar, denge ve yürüme bozuklukları, görme bozuklukları ve kayıpları gibi yeni bir nörolojik bozukluk veya uzun zamandır devam eden bir durumun daha belirgin kötüleşmesi şeklindeyse bu durum “atak” olarak değerlendirilir.

GEBELİK ETKİLER Mİ?
> Yapılan araştırmalar gebeliğin MS’in uzun vadeli seyrini değişikliğe uğratmadığını göstermiştir. Ancak bununla birlikte, birçok kadın gebelik sırasında bir iyileşme yaşar ve ardından doğum sonrasında belirtilerde geçici bir artış görülür.

SİGARA VE SICAK TETİKLER Mİ?
> Sigara ve alkol MS’i olumsuz yönde etkiler. Hava sıcaklıkları ise kalıcı bir şekilde kötüleştirmez. Ancak hepsi olmasa da, birçok hasta sıcak ve nemli havanın, sıcak bir banyo veya duşun veya ateşin belirtileri geçici olarak kötüleştirdiğini söyler. Günün sıcağından kaçınmak ve sıcak su yerine ılık suda banyo yapmak daha iyidir.

İLACA KARŞI DİRENÇ VAR MI?
> MS’i olan bir kişi için genel anestezinin taşıdığı riskler herhangi birinin taşıdığı riskle yaklaşık aynıdır. Grip aşıları bazı kişilerde MS belirtilerinde bir artışa yol açabileceğinden tavsiye edilmez. Ayrıca immünsupresif ilaçlar kullanan kişiler her türlü aşılamadan kaçınmalıdırlar.

Teşhiste hassas olun
> Hastalığın teşhisinin ilk yolu, nöroloji uzmanının yapacağı fiziki muayenedir. Daha sonra beyin MR’ı (nükleer manyetik rezonans), BOS (Beyin Omurilik Sıvısı) ve ‘kaydedilmiş potansiyeller’ gibi ileri inceleme yöntemleri, teşhisi kesinleştirmek için elzemdir. Tekrarlayıp düzelmeler ile yani açıkça ayırt edilebilen ataklarla giden ve sinir sisteminde dağınık yerleşime ait bulguların tespit edildiği bir hastada teşhis hiç de zor değildir. Ancak bir atakla başvuran ya da hastalığın sinsi başlayıp yavaş yavaş ilerlediği durumlarda standart teşhis kriterleri tam olarak karşılanamaz ve kati teşhis gecikebilir.. Dikkatli bir hastalık hikayesi, nörolojik inceleme ve doğru kullanılmış laboratuvar değerlendirmeleri genellikle kesin teşhise götürür. MS teşhisi olabildiğince çabuk ve doğru konulmalıdır.

Comments are closed.