Gazetemle Erciş’te tanıştım…

Gazetemle Erciş’te tanıştım…



“Eşimin komutanı Binbaşı Fahri Bey vesilesiyle o gün bugündür Türkiye gazetesi müptelasıyım…”

 

Çocukluğumda yaşadıklarımı da anlattığım ve Eczacılık Fakültesinden mezun olduktan sonra tesadüfen yakaladığım bol su içmenin faydalarını yıllar sonra bende “su gönüllüsü” yaptıran sevgili gazetem Türkiye’deki bir yazıydı. Ama önce bu gazete ile hangi vesileyle tanıştığımı anlatayım…

Yıl 1992… Üç yıldır görev yaptığım Gökçeada’dan tayinimiz Van Erciş’e çıkıyor. O yıllar 6000 nüfuslu Batı’nın en doğusu diyerek tabir ettiğim Gökçeada’dan ayrılıyoruz. Gözlerimde yaşlar, bizleri nelerin beklediğini bilemediğimiz Erciş’e gidiyoruz…

Suları bol ve temiz, havas, denizi tertemiz; akraba gibi sevdiğimiz güzel insanları bırakarak, yurdumun en batısından en doğusuna gitmek nasıl bir duygu anlatamam. Ben her zamanki iyimser bakışımla, yurdumun her köşesinin bir cennet bahçesi olduğu düşüncelerimle yola çıkıyorum.

İzmir’den ikiz kızlarımla uçağa bindiğimiz 1 Eylül günü hava çok açık ve çok güzel. Ankara’da aktarma oluyor Van uçağına geçiyoruz. Kendimi sanki Türkiye haritası üzerinde gidiyor gibi hissediyorum. Van Gölü’nün o harika görüntüsü beni mest ediyor.

Eşimin ve birlikte görev yaptığı Fahri Beyin bizleri Van Havalimanında karşılaması ve Erciş’e doğru yola çıkmamız… Terör nedeniyle temkinli davranarak koruma altında olmamız beni çok tedirgin ediyor… Derken artık Erciş Devlet Hastanesi’nde göreve başladım. Dünyalar iyisi Başhekimimiz Dâhiliye Mütehassısı Ahmet Bey ve diğer hastane çalışanları ve doğunun güzel insanları beni çok rahatlattı…

Gökçeada’da iken aylar önce peşinatını yatırarak sıraya girdiğimiz ve dört beş ayda nihayet kavuşabildiğimiz yerli otomobilimizin taksitleri de 21 ay sonra bitiyor ve sıkıntılarımızı atlatıyoruz…

Çok şükür artık eve bir gazete alabiliriz. Gazeteler o ara ansiklopediler veriyor. “Çocuklara okul yıllarında yardımcı olur” düşüncesiyle bir gazeteye abone oluyoruz. Bu gazete benim evlenmeden önce ara ara okuduğum ve zevk aldığım bir gazete… Eşimin birlikte çalıştığı komutanı Binbaşı Fahri Bey sebep oluyor bu hayırlı işe… O gün bugündür Türkiye gazetesi abonesiyim ve müptelasıyım.

Huzur veren gazetem beni her zaman iyiliklere ve güzelliklere yönlendirdi, içimi rahatlattı. “Kitap en iyi arkadaştır” derler ya, benim gazetem en iyi arkadaşım. Okumayı çok seviyorum. Bu alışkanlığım çok şükür kızlarıma da geçti. Okumaktan, faydalı güzel bilgileri öğrenmekten ve onları yorumlamaktan zevk alıyoruz. Derken tayinim Samsun’a çıkıyor… DEVAMI YARIN

Comments are closed.