Geçmişte de ihanet çok olmuştur

Geçmişte de ihanet çok olmuştur



Son Abbasi halifesi Müstasım, dinine çok bağlı ve itikadı düzgün bir kimse idi. Ancak Veziri sadık değildi…

 

 

Sual: Önceki asırlarda da, Müslüman görünerek, Müslümanlık adı altında, dinine, vatanına ve devletine ihanet edenler olmuş mudur?

Cevap: Her asırda, iyiler iyi, kötüler de kötü işlere sebep olmuşlardır. Moğolların, İslâm memleketlerine yayılmaları hakkında Kısas-ı enbiyâ kitabında, özetle şu bilgiler verilmektedir:

“Abbasi devletinin son halifesi Müstasım, dinine çok bağlı ve itikadı düzgün bir kimse idi. Veziri olan ibni Alkami ise, itikadı bozuk, mezhepsiz olup, halifeye sadık değildi. Devlet idaresi ise, bunun elinde idi. Abbasileri devirip, başka devlet kurmak istiyordu. Moğol hükümdarı Hülagu’nun Bağdad’ı almasını, kendisinin de ona vezir olmasını istiyordu. Onun Irak’a gelmesini teşvik etmeye başladı. Hatta Hülagu’dan gelen mektuba sert cevap yazarak onu kızdırdı. Şii olan Nasîr-üd-dîn-i Tûsî de, Hülagu’nun danışmanı idi. Bu da, onu Bağdad’ı almaya teşvik ederdi. İşler, iki sapık elinde dönüyordu. Hülagu, Bağdad’a yürütüldü. Yirmi bine yakın halife ordusu, ikiyüz bin Moğol oklarına karşı duramadı. Hülagu, Bağdad’a, naft ateşleri ve mancınık taşları ile saldırdı. Elli gün muhasaradan sonra, Abbasi halifesi Müstasım’ın veziri olan İbni Alkami, barış için diyerek, Hülagu’nun yanına gitti ve onunla anlaştı. Halifeye gelip, teslim olursak, serbest bırakılacağız dedi. Halife de buna aldandı. Miladi 1258 senesinin, muharrem ayında Hülagu’ya gidip teslim oldu ve yanındakilerle beraber idam edildi. 800 binden fazla Müslüman kılıçtan geçirildi. Milyonlarca İslâm kitabı Dicle’ye atıldı. Güzel şehir, harabeye döndü. Hırka-i saadet ve Asâ-yı nebevî yakılıp külleri Dicle’ye atıldı. Böylece 524 senelik Abbâsî devleti yok oldu.”

           ***

Sual: Bir kimse, iman etmese ve çok iyilik yapsa, bu iyiliklerin karşılığını ahirette görebilir mi?

Cevap: Ahirette Cehennemden kurtulmak, yalnız Muhammed aleyhisselama tabi olanlara mahsustur. Dünyada yapılan hayrat ve hasenat, yani bütün iyilikler, bütün keşifler, bütün hâller ve bütün ilimler Resulullah efendimizin yolunda bulunmak şartı ile, ahirette işe yarar. Yoksa, Allahü teâlânın Peygamberine tabi olmayanların yaptığı her iyilik, dünyada kalır ve ahiretin harap olmasına sebep olur. Yani iyilik şeklinde görünen, birer istidractan başka bir şey olamaz.