Gençlerimiz, medenî ve kültürlü kimseler olmalı

Gençlerimiz, medenî ve kültürlü kimseler olmalı



Dünyada me­de­nî, kül­tür­lü ve na­mus­lu bir in­san olarak yaşamak, en büyük bahtiyarlıktır. Bunun için her şey­den ön­ce, dü­rüst ve ça­lış­kan­ olmalıdır. 

 

Genç evlatlarımıza altın öğütler -8-

Sevgili gençler! İnsanların bazısı daha çocuk iken, bazısı gençliğinin baharında ve bazısı da ihtiyarlık günlerini yaşadıktan sonra, bütün sevdiklerine veda ederek, fâni dünyadan ayrılıp gitmektedirler. Hiç kimsenin sonsuz olarak kalmadığı bu âlemden, bir gün sizler de çekip gideceksiniz. Böyle bir âkıbet hepimizin başına gelecektir.

Her canlı ölümü tadacaktır. Ölmemek için hiçbir çare yoktur. Çünkü, “Ecel geldi cihâne, baş ağrısı bahâne” demişlerdir. Dünya, geçici bir konak, hepimiz için bir misafirhanedir. Sonsuz hayatımız olan âhiretin tarlasıdır. Burada ne ekersen, orada onu biçersin. Sonsuz hayatımızda lâzım olacak her şey burada kazanılır. Kısa bir ömür geçirdiğimiz bu âlem, sizleri aldatmasın. İhtiyarlık günleri gelmeden gençliğin, ölüm gelmeden önce de hayatın kıymetini biliniz. İlim, amel ve ihlas sahibi olunuz…

Genç kardeşim! Dünyada me­de­nî, kül­tür­lü ve na­mus­lu bir in­san olarak yaşamak, en büyük bahtiyarlıktır. Bunun için her şey­den ön­ce, dü­rüst ve ça­lış­kan­ olmalıdır. İyi bir tah­sil yaparak ve­ya oku­ya­rak, ken­di ken­di­ni iyi ye­tiş­tir­melidir. Sö­zü, özü doğ­ru­ bir insan olmalıdır. İş­le­ri­ni, son de­re­ce dik­kat­le, ba­şın­dan so­nu­na kadar ta­kip etmeli, ge­re­kir­se, nor­mal iş sa­at­le­rin­den da­ha faz­la ça­lı­şmalıdır. Hep faydalı olan işlerle meşgul olmalıdır.

Dünyada rahat ve huzur içinde yaşamak, âhirette de cennete gitmek isteyen bir kimse, Allahü teâlânın emirlerine ve yaşadığı mem­le­ke­tin ka­nun­la­rı­na son de­re­ce say­gı­lı­ olmalı, on­la­ra kar­şı gel­memeli, âmir­le­ri­ne itâ­at etmelidir. Her ba­kım­dan, iyi ah­lâ­kı ile, çev­re­si­ne ör­nek olmalıdır. İs­lâ­mi­ye­tin emir ve ya­sak­la­rı­nı iyi öğ­re­nip, on­la­ra ti­tiz­lik­le uymalıdır. Ço­cuk­la­rı­nın, imân­lı ve gü­zel ah­lâk­lı ye­tiş­me­le­ri­ne çok ehem­mi­yet ve­rmelidir.

Aziz kardeşim! İşte böyle medenî ve kültürlü olan bir kim­se­, rûhu­nun te­miz­li­ği ya­nın­da, vü­cut te­miz­li­ği­ne de çok dik­kat eder. Kul­lan­dı­ğı eş­ya­lar, yi­yip iç­tik­le­ri, evi, çev­re­si hep te­miz olur. Ay­rı­ca gü­ler­ yüz­lü, tat­lı dil­li, va­kur ve ki­bar­ kimsedir.

Va­ta­nı­nı, mil­le­ti­ni ve bay­ra­ğı­nı se­ver. Ana­sı­na, ba­ba­sı­na, ho­ca­sı­na, bü­yük­le­ri­ne kar­şı son de­re­ce say­gı­lı­dır. Her­kes­le iyi ge­çi­nir ve ken­di­si ile iyi ge­çi­ni­lir. İf­fet­li, cö­mert, iyi ni­yet­li, şef­kat­li­dir… 

Böy­le olan kimseler, dün­ya­da ra­hat et­tik­le­ri gi­bi, âhi­ret­te de ra­hat ve hu­zur için­de olur­lar. Ne mutlu böyle olanlara!