Gidin, beni affetmesini söyleyin

Anadolu’da yetişen ve Anadolu’yu aydınlatan evliyanın meşhurlarından Mustafa Safi Efendi, Bolu’ya, insanları irşat için geldiği ilk sıralarda orada meşhur biri vardı.

Hâfız Kavvam Efendi.
Kendini beğenirdi.
Safi Efendi’yi sevmezdi.
Hatta onu kötülerdi.
Hakkında “dedikodu” yapardı.
Onun bu uygunsuz davranışını, Mustafa Safi Efendi duydu.
Ve hâliyle üzüldü.
Onu huzuruna çağırıp nasihat etti. Böyle şeyleri yapmaktan vazgeçmesini ona tembih eyledi.
Ancak o, terk etmedi.
Bildiğinden şaşmadı.
Aleyhinde konuştu.
Dedikodusunu yaptı.
Ama bir gün geldi!..
Tam o mübarek zatın aleyhinde konuşuyordu ki, dili ağzından dışarıya çıkıp acı acı bağırmaya başladı.
Ordakiler korktular.
Ve bu hâle şaştılar!
“Bu ne hâldir?” dediler.
Ama o anlamıştı…
Hatasını bilmişti.
Suçunu itiraf edip;
“Mustafa Safi Efendi’nin aleyhinde konuştuğum için, ondan gelen manevi bir ok, bana isabet etti. Gidin, beni affetmesini söyleyin” dedi.
Gidip söylediler.
“Çok pişman” dediler.
Ve “affedin” diye rica ettiler.
“Yoksa ölecek” dediler.
Mustafa Safi Efendi;
“Evliyaullahın terbiyesi bazen böyle olur. Onun vefat etmesi, hakkında daha hayırlıdır” buyurdu.
Ve o gün öldü!

Comments are closed.