Görmekle şereflendik

(Dünden devam)
İki büyük âlim Tunük Nehrinin kenarında durdular. Namıki Cami hazretleri, bir arslana binmişti. Mevdud Çeşti, duvar üstündeydi. Hace Mevdud “Siz uzak yerden geldiniz. Bizim, sizin yanınıza gelmemiz uygundur” dedi.
Besmele çekti.
Ve havalandı.
Uçarak Ahmed Namıki Cami hazretlerinin yanına geldi!
***
Namıki Cami, dostlarına dönüp “Hace Mevdud hakkında korktuğumuza uğramadık. O, veliyyi kâmillerdendir. Onu görmekle şereflendik” dedi.
Birlikte oturdular.
Ve sohbet ettiler…
Hace Mevdud, Namıki Cami hazretlerine “Gariphanemizi şereflendirirseniz bizi memnun edersiniz” dedi.
O, teklifi kabul etti.
“Pekâlâ” buyurdu.
Ve “Maksadımız, sizinle görüşmekti. Bu da en güzel şekilde oldu” dedi.
***
Bir gün yine birleştiler. Yine sohbet edip kendilerinden geçtiler… O hâldeyken ellerinde hançer bulunan iki münafık içeri girdi. Maksatları her ikisini de öldürmekti! Hace Mevdud onlara bir nazar etti…
İkisi de bayıldılar.
Ve yere düştüler.
Namıki Cami sordu:
“Yâ Hace Mevdud! Bunlar kimdir?”
Hace Mevdud olanları anlatınca “Ben onları affettim. Kurtulmaları için sen de affet” buyurdu.
O da “Affettim” dedi.
Sonra bir nazar etti.
O nazarla adamların titremeleri geçti ve tövbe edip salih talebelerden oldular. (Devamı var)