AB ile ABD arasındaki “Transatlantik” Anlaşmasının içinde Türkiye’nin de olması gerektiğini belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci tek taraflı ayrımcılıkların kabul edilmeyeceğini vurgulayarak “Mecbur kalırsak Gümrük Birliği’ni askıya alırız” dedi.
Avrasya Gümrük Birliği, bizim için de önemli. Bu birlik içinde Rusya ile ticaret hacmi 35 milyar dolar. Hedef 100 milyar dolardır. 2007 yılına kadar Türkiye’nin dış politikası, ekonomisi ve enerji politikası AB ve ABD’ye göre entegre edilmiş idi.
Erdoğan ile bu baraj yıkıldı. Emperyalist güçler küresel sermaye ve bunların Türkiye’deki uzantıları ve İsrail ve ABD emrindeki paralel yapının Erdoğan düşmanlığının temeli budur. Şu anda Türkiye her konuda kendi menfaatlerini ön planda tutmaktadır. “Dünyada AB ile Gümrük Birliği’ne sahip tek ülkeyiz. Anlaşma bittiğinde Türkiye olarak bunun tarafı ya da içerisinde değilsek ABD’den elde ettiği bütün hakları aynı anda Türkiye’den de elde etmiş oluyor. Ama bu tek taraflı. Biz oradan aynı hakları elde etmiş olmuyoruz. Böyle anlaşmanın hayata geçirilmesi halinde Gümrük Birliği sürdürülemez olur. Böyle bir şeyi asla istemiyoruz.”
Başta İsrail olmak üzere, onun bir nevi sömürgesi olan ABD ve AB’nin nihai hedefi: Türkiye ayakları üzerinde duran değil, dizleri üzerinde sürünen ve avuçlarını açıp dilenen bir ülke olarak görmek. Şurası inkarı mümkün olmayan bir gerektir ki; 1699 Karlofça Antlaşmasından IMF’den irtibatın kesildiği 2008 yılına kadar Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti asla ve asla bağımsız değildi.
Başta dış politika ve ekonomi olmak üzere Batı’ya entegre olmuş hatta vesayet altında idik. Erdoğan ve Ak Parti iktidarı vesayet rejimini dış ve iç zincirlerini kırdığı ve gerçek bağımsızlık savaşı verdiği için emperyalist güçler ve küresel sermaye ve bunların Türkiye’deki uzantıları ve Paralel Yapı Türkiye’ye postmodern savaş açmıştır.
Kılıçdaroğlu, Bahçeli ve Demirtaş yalnız partileri için değil ülke geneli için de bir talihsizliktir. Erdoğan ve Ak Parti düşmanlığı ile gözlerine perde inmiş ve Türkiye üzerine oynanan oyunları görmezden yoksun kalmışlardır. Böylece muhalefet etmekten çok uzak kalmışlar sadece kendi nefislerini düşünür olmuşlardır.