Günah işleyen dinden çıkmaz!

Fasık bir kimseye yani günah işleyen Müslümana kâfir denmez. Çünkü Ehl-i sünnete göre, bir insan günah işlemekle dinden çıkmaz. Bid’at fırkaları, günah işleyene, kendileri gibi düşünmeyen Müslümanlara kâfir demek sapıklığında bulunmuşlardır… Müslüman olduğunu söyleyen ve küfre sebep olan bir sözde ve işte bulunmayan kimsenin bir sözünden veya işinden hem imanı olduğu, hem de imansız olduğu anlaşılırsa, imanı olduğunu anlamalı, “dinden çıktı” dememelidir. Bir savaşta, Kelime-i şehadet getiren birini öldüren kimseye, Resulullah efendimiz, (Kelime-i şehadet söyleyen kimseyi niçin öldürdün?) buyurdu. O kimse de, “Dili ile söylüyordu ama kalbi ile inkâr ediyordu” dedi. (Kalbini yarıp da baktın mı?) diyerek onu tekdir buyurdu.
Günahkâr mümine kâfir demekten, ona lanet etmekten sakınmalıdır! Lanet, sahibine döner. Hadis-i şerifte, (Kul, lanet edince, lanet edilen buna müstahak değilse, kendine döner) buyuruldu. (Beyheki)
Bir âlime talebeleri şöyle sordular:
-Efendim, bir insan fâsık olsa, üzerinde çok kul hakkı olsa, çok haram yemiş olsa, bunları değil de, bir müstehabı ısrarla sorsa ne yapılır, bunun hâli neye benzer?
O mübarek zat buyurdu ki:
-Elbette sualine cevap verilir. Sorması, öğrenmeye çalışması iman alametidir. Müslüman günah işlemekle dinden çıkmaz, günahı kabul etmemekle dinden çıkar. Bu suali sorduğu zaman değil de, yani o anda neyi öğrenmek istiyorsa ona cevap vermeli, “şu hâline bak, neyi soruyorsun!” dememeli, başka bir zaman ona dinin emir ve yasaklarını tatlı dil ile tebliğ etmeli…
Onun, o andaki hâli, köpeklerin hâline benzer. Köpek, önüne bir pislik gelse, onu yer, her tarafı da pislik içinde kalır. Çişini yaparken de idrar üzerine sıçramasın diye ayağını kaldırır… Ancak bu misali sizin için verdim. Kendinizi bir şey zannedip, insanları hakir görün diye vermedim. Kendini uyuz köpekten üstün gören Allahü teâlâya kavuşamaz. Haramların, kötülüklerin birini bile terk etmek iyidir. Ötekilerin terk edilmesine sebep olabilir. 
İyilikler de bunun gibidir, hiçbirini küçük görmemeli, Allahü teâlânın hoşuna gider, her iyiliği ihsan edebilir. Bir Müslümanı eksik ve kusurlarından değil, iyiliklerinden tutup, kurtarmaya çalışmalı…

Comments are closed.