Güyâ yıldıracaklardı!

Müşrikler, İslâmın yayılmasını engellemek için şeytanca, Fir’avunca plânlar yapıyorlardı. Şöyle ki;
Meselâ bir kaba doldurdukları hayvan kanına ellerini batırır, kanlı pençelerini o Server’in “aleyhissalâtü vesselâm” kapısına vururlardı.
Güyâ yıldıracaklardı!
Korkutacaklardı.
Derken Efendimiz hazretlerinin “sallallahü aleyhi ve sellem” yakasından düşüp, fakir ve garip Müslümanlara musallat oldular.
Ezâ cefâ ettiler.
İşkence yaptılar.
İlk Müslümanlar büyük imtihan veriyordu. İslâmiyyetin bugünlere ulaşmasında o mübârek insaların “radıyallahü anhüm ecmaîn” sabırlarının rolü pek büyüktür.

GÖZLERİ AÇILDI!..
Bir gün, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hazretlerinin mübârek huzûruna bir âmâ gelip;
“Yâ Resûlallah! Duâ buyurun da gözlerim açılsın” diye yalvardı.
Resûl-i ekrem
“aleyhisselâm”;
“Sen şimdi abdest al, iki rekât namaz kıl ve duâ et!” buyurdular.
O kimse sordu:
“Nasıl duâ edeyim yâ Resûlallah?”
Server-i âlem
“aleyhisselâm”;
“Yâ Rabbî! Habîbinin hürmetine gözlerimi aç! diye duâ et” buyurdular.
Âmâ kimse;
“Peki yâ Resulallah” dedi.
Ve öylece duâ etti.
İki gözü açılıverdi…