“Güzel ahlâka sarıl!..”

“Kıyâmet gününde mîzâna konacak şeylerin ilki, güzel ahlâktır” buyuruldu. Diğer bir hadîs-i şerîfte de, “Kul, güzel ahlâkı sebebiyle, gündüzleri oruç tutan, geceleri ibâdet edenlerin derecesine ulaşır” buyuruldu.
Büyüklerden birisi oğluna nasihatinde buyurdu ki: “Ey oğul! Güzel ahlâka sarıl. İnsanlarla münâsebetlerin iyi olsun. İnsanlara yumuşak ve nâzik muâmele eyle. Arkadaşından gelen sıkıntılara katlan. Ona eziyet vermekten sakın.”
Güzel ahlâk, sevgi meydana getirir. Kişinin rahata kavuşmasına, insanların da ondan emîn olmalarına sebep olur. Kötü ahlâk ise, sahibinin yorulmasına, insanların da kendisinden eziyet ve sıkıntı görmesine sebep olur.
Resûlullah efendimize birisi gelerek nasihat istedi. “Nerede olursan ol, Allahü teâlâdan kork!” buyurdu. Gelen o şahıs; “Biraz daha nasihat eyle” deyince; “Bir kötülük yaptığın zaman, peşinden iyilik yap” buyurdular.
Enes bin Mâlik hazretleri buyurdu ki: “Kul, çok ibâdet edenlerden olmasa bile, güzel ahlâkı sebebiyle Cennette en yüksek dereceye ulaşır. Yine kul, çok ibâdet edenlerden bile olsa, kötü ahlâkı sebebiyle Cehennemde en aşağı dereceye düşer.”
Zâhidlerden birisi buyurdu ki: “Güzel ahlâk, insanı iyi amellere ve Cennete götürür. Kötü ahlâk ise, kötü işlere ve Cehenneme götürür.”
Güzel ahlâk, sahibini tehlikelerden ve helak olmaktan korur. Kötü ahlâk ise, sahibini tehlikelerin içine atar.
Sırrı gizleme de, iyi kimselerin ahlâkındandır. Sırrı gizlemek, hür olarak yapılan işlerin zarardan en uzak olanıdır.
Muhalleb bin Ebî Sufre diyor ki: “Şerefli huyların en aşağı derecesi sırları gizlemek; en yükseği de, kendisine sır olarak söyleneni unutmaktır.”
Sırrı gizlemek, insanın kötülüklerden uzak kalmasını temin eder. Sırrını herkese söylemek ise, pişmanlık meydana getirir.
Hikmet sahipleri; “Sırrını dirayetli bir kimseye veren zelîl olur. Sırrını câhil bir kimseye bırakan kaybeder. Kim de sırrı ile baş başa kalırsa, ganimete konar” demişlerdir.