Habibimden izin iste!

Resulullah Efendimiz vefat edeceği zaman Hak teâlâ, Azrail aleyhisselama “Git, Habibimden izin iste. İzin verirse mübarek ruhunu al, izin vermezse geri dön!” buyurdu. 
Hazret-i Azrail geldi.
Yardımcıları da vardı.
Hepsi bin melekti.
Ve cevahirle süslü elbiseler giymişlerdi. 
***
Azrail aleyhisselam, köylü kıyafetinde kapıyı vurup “Esselamü aleyküm ey Ehl-i beyti Nebi! İçeri girmeye izin var mıdır?” diye seslendi.
Hazret-i Âişe sesi işitip:
“Yâ Fatıma cevap ver!” dedi.
Hazret-i Fatıma koştu ve “Ey kişi! Babam hâliyle meşgul olup içeri girmeniz için müsait değildir” dedi. 
***
Melek bu cevabı aldı.
Tekrar izin istedi. 
Yine aynı cevabı aldı.
Bu defa sesini yükseltti!
Heybetle izin istedi. 
Öyle ki, hane-i saadette bulunan bilcümle Ehl-i beyt, onun bu heybetli sesinden korkup titremeye başladılar! 
***
Ne diyeceklerini bilemediler.
Efendimiz kendinde değildi.
Bu sesle uyandı.
Ehl-i beyte baktı.
“Neler oluyor?” diye sordu. 
Ehl-i beyt-i kiram “Bir köylü kapıya gelmiş içeri girmeye izin ister, ne kadar özür dilediysek de kabul etmedi” dediler.
***
Efendimiz “O gelen köylü değil, ölüm meleğidir” buyurdu. 
Hazret-i Fatıma bunu işitti.
Kederinden içi yandı!
Ve ağlamaya başladı. (Devamı yarın)

Comments are closed.