HADİS ÂLİMİ Abdullah bin Dâvûd Hureybî

Abdullah bin Dâvûd Hureybî hazretleri hadis âlimidir. 126 (m. 744)’de Kûfe’de doğdu. İlk tahsilinden sonra Şam’a giderek A’meş, Evzâî, İbn-i Cüreyc ve Süfyân-ı Sevrî gibi âlimlerden hadis öğrendi ve memleketi Hureybe’ye dönerek çok talebe yetiştirdi. 213 (m. 828)’de orada vefat etti. Şöyle nakleder:
Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) buyurdu ki:
Hûd suresindeki: “Rabbinize istiğfar eder ve sonra tövbe ederseniz” meâlindeki âyet-i kerîme indirildikten sonra, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) her gün yüz kere istiğfar eder ve istigfârlarında (Nestagfirullahe ve netûbü ileyh) yanî (Allahü teâlâya istiğfar ve tövbe ederiz) derdi.
Resûlullah efendimize bir kimse gelip;
“yâ Resûlallah! Bir günah işledim” dediğinde, Resûlullah efendimiz ona;
“Allahü teâlâya istiğfar eyle” buyurmasıyla, o kimse;
“Tövbe ederim, yine yaparım” dediğinde, Resûlullah efendimizin “Her günah işledikçe tövbe eyle. Şeytan ümitsiz ve üzüntüde oluncaya kadar” buyurması üzerine o kimse;
“Yâ Resûlallah, günahım çoğaldığı zaman ne yapayım?” dedi. Resûlullah efendimiz;
“Allahü teâlânın affı senin günahlarından çoktur” buyurdu…
Câbir bin Abdullah (radıyallahü anh) der ki: Resûlullah efendimiz bir Cuma günü bize dönüp;
“Ey insanlar, vakit geçirmeden Allahü teâlâya tövbe ediniz. Ona dönünüz. Fırsat elde iken sâlih ameller yapınız. Allahü teâlâ ile aranızda olan hakları yerine getiriniz ki, saâdete eresiniz. Çok sadaka veriniz ki, rızıklı olasınız. Ma’rûf ile emrediniz ki, korunasınız. Münkeri yasaklayınız ki, yardım olunasınız” buyurdu.
Resûlullah efendimiz çok kere;
“Yâ Rabbî, beni mağfiret eyle. Tövbemi kabul eyle. Tövbeleri ziyâde kabul eden ve rahîm olan ancak sensin” derdi. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
“Şeytan, yeryüzüne indirildiği vakit, cenâb-ı Hakkın izzet ve celâline yemîn ederek, (Âdem’in çocuklarının rûhları cesetlerinde bâki oldukça, onları iğvadan asla geri durmam) dediği zaman, Allahü teâlâ, ‘İzzet ve celâlime yemîn ederim ki, Âdem’in evlâdını, son nefeslerine kadar tövbeden menetmem’ buyurdu.”