HADİS HÂFIZI Muhammed bin Müslim el-Esedî

Muhammed bin Müslim el-Esedî hazretleri, Tâbiinin meşhur hadis hâfızlarındandır. 50 (m. 670)’de Mekke’de doğdu. Câbir bin Abdullah, Abdullah bin Abbas, Abdullah bin Ömer gibi sahâbîlerden hadis rivayet etti. Kendisinden de Süfyân-ı Sevrî, Mâlik bin Enes gibi meşhur âlimler rivayette bulundular. Esedî hazretleri 126 (m. 743)’de vefat etti. Abdullah bin Ömer’den naklettiği hadis-i şerifler:

“Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz, Sa’d bin Ebî Vakkâs’ı (radıyallahü anh) abdest alırken gördü.

-Yâ Sa’d! Suyu niçin israf ediyorsun? buyurdu.

-Abdest alırken de israf olur mu? diye sorulunca;

-Büyük nehirde de olsa, abdestte fazla su kullanmak israf olur, buyurdu.”

“Bir genç ayağa kalkıp;

-Yâ Resûlallah! İnananların en akıllısı kimdir? diye sorunca; Peygamber efendimiz şöyle buyurdular:

-Ölümü en çok hatırlayan ve gelmeden önce ona en iyi hazırlananlar; işte en akıllıları onlardır!…”

“Allahü teâlâya karşı sorumluluğunun şuuruna varan nice akıllı kişiler var ki, halk katında densiz ve değersizdir, ama yarın kurtulacaktır! Halk nazarında nice tatlı dilli, giyimli kuşamlı da vardır ki, yarın kıyâmet gününde kurtulamayacaktır!”

“Varlığı hâlinde veren kimse, yokluğu hâlinde bunu kabul edenden daha çok sevap kazanan değildir.”

“Sizden biriniz, cuma namazına gelecek olsa, gusül abdesti alsın, temizlensin.”

“Ancak iki kişiye gıpta edilir. Bunlardan birine Allahü teâlâ servet vermiş, o da bu serveti Hak yolunda sarf etmiştir. Diğerine de ilim vermiş, o da ilmiyle amel etmiş ve başkalarına da öğretmiştir.”

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, Abdullah bin Ömer’e bir nasîhatinde buyuruyorlar ki: “Allah için sev, Allah için darıl, Allah için anlaş, Allah için bozul. Velîlik mertebesini ancak bununla elde edebilirsin. Namazı ve orucu çok olsa bile, bu minval üzere olmayan kişi, îmânın tadını alamaz.”

“Dünyalıkta kendisinden aşağısına, dinde de kendinden üstününe bakan (ve buna göre davranan) kimseyi, Allahü teâlâ hem sabreden, hem de şükredenlerden yazar. Fakat dünyalıkta kendinden üstününe, dinde kendinden aşağısına bakanları, Allahü teâlâ ne sabreden ne de şükredenlerden yazar!”

Comments are closed.