“Hızlanalım, yoksa ıslanacağız!”

“Hızlanalım, yoksa ıslanacağız!”



Mısır’ın meşhur velilerinden Şeyh Safveti hazretleri zamanında Hâfız Paşa, Mısır hâkimiydi ve Nil Nehrinin suyu azalmış, Mısır’a kâfi gelmiyordu.

Mısır’da “kıtlık” başladı…

Yağmur duasına çıkıldı.

Fakat yağmur yağmadı.

Halk perişandı! Hâfız Paşa, Şeyh Safveti hazretlerini hatırladı. Önce “yağmur duasına” onu çağırmamışlardı.

Gidip onu davet etti.

O da kabul edip geldi.

Hâfız Paşa karşıladı.

Ve “Efendim, Mısır halkı perişan bir hâldedir. Yağmur yağması için bir dua etseniz… Büyük küçük herkes, zât-ı âlinizin duasını beklemektedirler. Umulur ki duanız kabul olunur, insanlar bu hâlden kurtulur” dedi.

O, kendini geri çekti.

Ve özür dileyerek;

“Bu hizmeti yapacak olanlar dua erbabıdır. Bizim hizmetimiz talebe yetiştirmektir. Bizi mazur görün. O işle memur değiliz” dedi.

Hâfız Paşa üzüldü!

Tekrar istirham etti.

Ve “Ey Sultanım! Lutfedip bizi ümitsiz bırakmayın. Duanızı beklemekteyiz” diye çok ısrar etti.

Bu defa kırmadı.

“Pekâlâ” dedi.

İçinden dua etti.

Ve “İnşallah hayırlı olur” deyip ayrıldı. Dergâha dönerken talebelerine dönüp “Hızlanalım, yoksa ıslanacağız” dedi.

İki dakika geçti.

Yağmur başladı.

Öyle çok yağdı ki, Nil Nehri dolup taştı. Her taraf suya kandı. Bolluk başladı. Halk, uzun zaman çektiği “kıtlıktan” kurtulup rahata kavuştu…

Comments are closed.