Hurma ve zemzem…

Bugün sizlere, hadis-i şeriflerle övülen hurma ve zemzemden bahsetmek istiyoruz efendim…
Hurma, dînimizde önemli bir yere sâhiptir. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem hurma ile iftar ederdi. Bir hadîs-i şerîfte şöyle buyurdu: “Oruçlu olan kimse, hurma ile iftar etsin! Çünkü hurma bereketlidir.” Hurmanın bereketli olması, şöyledir ki, onun ağacına “Nahle” denir. Bu ağacın yaradılışında, topluluk ve adâlet vardır. İnsanın yaradılışı da böyledir. Peygamber efendimiz “Nahle ağacına, Âdemoğullarının halasıdır” dedi. “Halanız olan nahleye saygı gösteriniz! Çünkü bu ağaç, Âdem aleyhisselâmın çamurundan kalan artıktan yaratılmıştır” buyurdu. Bunun için, Nahlenin meyvesi olan hurma yiyince, insanın parçası, dokusu olur. Böylece, hurmada bulunan her şey insana da aktarılmış olur…
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem başka bir hadîs-i şerîfinde de; “Mü’minin sahurunun hurma ile olması, ne güzeldir” buyurmuştur…
Ramazan-ı şerîfin vazgeçilmez yiyeceği hurmanın faydaları saymakla bitmez… Dinlendirici özelliği vardır… Balgama, nefes borusuna ve öksürüğe iyi gelir… Kan damarlarını yumuşatır ve damar sertliğini engeller… Kanı temizler ve tansiyonu da düzenler… Kolesterolü önler… Böbreklerin yıkanmasına da yardım ederek böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlar… Mesane ve böbrek iltihabına şifadır… Karaciğeri temizler ve kuvvetlendirir. Safra taşını yok eder… Gözleri kuvvetlendirir… İhtiyarlıkta oluşan kulak uğultusu duyma zaafı gibi kulak rahatsızlıklarında da faydalıdır…
İnsan bünyesi için lüzumlu olan her şey bulunduğundan, (yağ, protein, vitamin, mineraller vs…) bir insan yalnızca hurma yiyerek hayatını devam ettirebilir…

ZEMZEM
Zemzem, Mekke-i mükerremede, Mescid-i haram içerisinde, Kâbe’nin Hacer-i esved köşesi tarafında bulunan kuyudan çıkan mübârek su… Zemzem suyu, İbrâhim aleyhisselâm zamânında çıkmıştır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Yeryüzünde bulunan kuyuların en hayırlısı, zemzem suyunun mübârek kuyusudur.”
“Zemzem suyu hastalara şifâ verir. Onu içenler, yemek yemiş gibi açlıklarını giderirler.”
Araştırmacılar diyor ki: “Sadece 1.5 metre derinliğindeki ufacık bir kuyudan çıkan zemzem, milyonlarca hacının su ihtiyacını karşılamakta. Kaynağı henüz bulunamamıştır. Nereden geldiği şu anki teknolojiye göre bile bilinemiyor. Yakınlarında hiçbir kuyu yok ve denize de 80 km uzaklıkta. Bu şartlarda suyunu denizden veya başka bir kuyudan alması imkânsız.”
Avrupa’da bazı laboratuvarlarda zemzem suyu test ediliyor. İşte netice:
* Zemzem, diğer sulara göre çok daha az kükürt ihtiva ediyor.
*Diğer sulara göre çok daha besleyici ve çok daha fazla mineral bulundurmaktadır.
*Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün raporlarına göre dünyadaki en içilebilir ve sağlıklı su…
*Dünyada içinde mikroorganizma ve bakteri bulundurmayan tek su zemzem.

“Aç olanı doyurur!”

Ebû Zer-i Gıfârî, Muhammed aleyhisselâmın İslâmı tebliğ ettiğini duydu ve Mekke’ye gidip Müslüman olmaya karar verdi. Büyük bir şevkle yollara düştü… Mekke’ye vardı, ancak kimseyi tanımıyordu. Kimseye bir şey sormadan Kâbe’nin yanına varıp oturdu. Peygamber efendimizi görmek için fırsat kolluyor, nerede olduğunu öğrenmek için bir işaret arıyordu…
Akşamüstü bir sokağa çekildi. Hazreti Ali, onu gördü. Garip olduğunu anlayarak alıp evine götürdü… Ona bir şey sormadığı gibi o da sırrını açmadı… Sabah olunca tekrar Kâ’be’ye gitti… Böyle üç gün geçti… Nihayet sırrını açtı. Hazreti Ali “Sen doğruyu buldun” diyerek onu Resulullah efendimize götürdü. Kelime-i şehâdet getirerek ilk Müslümanlardan oldu…
Resulullah efendimiz “Sen kimsin?” diye sorunca “Ben Gıfâr kabilesindenim” dedi. “Ne zamandan beri buradasın?” buyurdu. Üç gün üç geceden beri buradayım. “Seni kim doyurdu?” buyurunca “Zemzemden başka bir yiyecek, içecek bulamadım. Zemzemi içtikçe hiç açlık ve susuzluk duymadım” dedi. Peygamber efendimiz buyurdu ki: “Zemzem mübârektir. Aç olanı doyurur…”