1838’de İzmir’in Bayındır ilçesinde doğmuştur. Gençliğinde çıkrık imalatçılığı yapmış ve bilinmeyen bir sebeple hapishâneye düşmüştür. Hapis hayâtının son günlerini geçirdiği Denizli hapishânesinden çıktıktan sonra tövbe edip Nakşibendî şeyhlerinden Hacı Hasan Fevzi Efendiye talebe olmuş, kısa zamanda yetişip kemâle ermiştir. 1907 yılında vefât eden Hüseyin Hulûsi Efendinin türbesi Denizli’nin Akkonak mahallesindeki dar bir sokakta, bahçe içindedir.
-
Son Yazılar
- Tasavvuf, nefsi ve kalbi temizlemek demektir… 29/03/2024
- Zaruret hâlinde orucu bozmak 29/03/2024
- “Misâfirinizi teskîn ediniz!..” 29/03/2024
- Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin 29/03/2024
- Yaşlı olup oruç tutamayanlar… 28/03/2024
- Hep ilimle meşgul olurdu 28/03/2024
- Kendisine, âlimlerin talebe olduğu zat!.. 28/03/2024
- Kırık kalple yapılan dualar makbuldür… 28/03/2024
- Dört türlü zekât malı vardır 27/03/2024
- “Kalk, hemen yola çık!” 27/03/2024
Linkler