İbadetine riya karıştıranlar…

İbadetine riya karıştıranlar…



“Allahü teâlâya, dünyâ mertebesi ve halkın îtibâr ve sevgisini kazanmak için ibâdet edenler, Allahü teâlânın gazâbına uğrayan kişilerdir.”

 

Hulvî Mahmûd Efendi Osmanlı evliyasındandır. 1574 (H. 982) senesinde İstanbul’da doğdu. 1654 (H. 1064) de vefât etti. Sünbüliyye şeyhi Zarîfî Hasan Efendinin sohbetlerine devâm etti. Hocası ona icâzet verince Sultanahmet, Şehzâde ve Fâtih Câmiinde vâizlik vazîfesi yaptı. Sonra da Şehremini’deki Şirvânî Tekkesinde talebe yetiştirdi. Şiirde “Hulvî” mahlasını kullanırdı bu hususta şu menkıbe anlatılır:

Bir gün Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin dîvânını hocası Zarîfî Hasan Efendiye götürüp hediye etti. Hocası; “Gel Helvacızâde, sana Mevlânâ hazretlerinden bir mahlas ricâ edelim” diyerek üç İhlâs bir Fâtiha okuyup Dîvân’ı açınca, “yüksekliklere mensup olan tatlı olur” mânâsında şu rubâî çıkar: “Menkâne ulviyyen kad câe hulviyyen”… Bu rubâî işâret sayılarak Mahmûd Efendi, bu olaydan sonra “Hulvî” mahlasını kullandı.
Evliyânın meşhurlarından olan âlimlerden naklederek buyurdu ki:

“Dünyâda oruç tut. Ölüm geldiğinde bayram sevinci içinde ol. Dilini tut, koru. Lüzumsuz şeylerden sakın. Dünyâya meyletme. Âhirete götüreceğin şeyler ölçüsünde dünyâ ile ilgilen.”

“Her işin başı ilimdir. İlmin başı ise Allahü teâlânın inâyetidir.”

“Allahü teâlâya, dünyâ mertebesi ve halkın îtibâr ve sevgisini kazanmak için ibâdet edenler, Allahü teâlânın gazâbına uğrayan kişilerdir.” 

“Allahü teâlâ bir kuluna iyilik murâd ederse, ona hayırlı amel kapısı açar, söz kapısını kapar. Kötülük murâd ettiğinde bunların aksini yapar. Kişinin yaramaz söz konuşması bedbahtlıktır.” 

“İhlâs, her şeyin Allahü teâlânın rızâsı için yapılması, amelin kabulüne vesîle olan güzel düşüncedir(niyettir)” 

“Kendisiyle amel etmediğin şeyi bırakman daha iyidir. İlim, amel etmektir. Allahü teâlâya itâat ettiğin zaman sana öğretir. Allahü teâlâya isyân edersen, sana öğretmez. İlim, âlimlerin ihtiyaç malzemesidir.”

“Kâmil olan Allah yolcusu ile sohbet etmek, Kur’ân-ı kerîm okuyan ile sohbet etmekten daha sevimlidir.”

“Mârifetten mahrum kalan kimse, ibâdetinin tadını bulamaz.”

“Sizden biri, bir eser yazacak olursa, daha çok mânâ bakımından doğruluğuna dikkat etsin.”

“İlme çalışanın işâreti, dünyâdan kaçmaktır, dünyâyı sevip onda kalmak değil.” 

“Sabır güzeldir. Bu ise, insanlara şikâyette bulunmamaktır.”

Comments are closed.