İbadetlerin sahih olması için

İbadetlerin sahih olması için



“Bir ibadetin sahih olması için, dört mezhepten birine uygun olması lazımdır.”

 

Sual: Hanefi mezhebindeki bir Müslüman, abdest aldıktan sonra, herhangi bir yerinden kan çıksa, Şafii mezhebinde kan abdesti bozmaz diyerek namazını kılabilir mi?

Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde deniyor ki:

“Bir ibadetin sahih olması için, dört mezhepten birine uygun olması lazımdır. Yani, o işin sahih olması için, bir mezhepte uyulması lazım olan şartların hepsine uygun olması lazımdır. Bir ibadeti yaparken, şartlarından biri bir mezhebe, başka biri de başka mezhebe uygun olursa, bu ibadet sahih olmaz. Mesela, deriden kan akarsa, Hanefi mezhebinde abdest bozulur, Şafii mezhebinde bozulmaz. Bir erkek, yabancı kadının derisine dokununca, Şafiide, ikisinin de abdesti bozulur, Hanefide ikisinin de bozulmaz. Derisinden kan aksa ve kadına da dokunsa, her iki mezhebe göre abdesti bozulur. Bu abdest ile kıldığı namaz sahih olmaz. ‘Bunun abdesti, bir mezhebe göre sahih olmadığı zaman, diğer mezhebe göre sahih oluyor. Namazı sahih olur’ denilemez. Bu kimse, iki mezhebi Telfîk etmekte, karıştırmaktadır. Böyle kimseye Müleffık denir. Müleffıkın ibadetinin sahih olmayacağı söz birliği ile bildirilmiştir. Bir ibadetin bir şartı bir mezhebe, başka şartı da başka mezhebe göre sahih olursa, bu ibadet sahih olmaz. Abdest alırken, başının bir parçasını mesh eden, köpeğe değdikten sonra namaz kılsa, bu namazı sahih olmaz. Çünkü, abdesti Malikiye göre sahih değildir. Köpeğe dokununca, Şafiiye göre üstü necis olmuştur. Fakat bir kimse, bir ibadeti, bir mezhebin bütün şartlarına uyarak yapıp bitirdikten sonra, bunu tekrar yaparken veya başka bir ibadeti yaparken, başka mezhebin şartlarına uyarak yapması, âlimlerin çoğuna göre sahih olur. İhtiyaç olduğu zaman yapmak ise, söz birliği ile sahih olur. Hatta bir mezhebin şartlarına uyarak yapılan bir işin, bir ibadetin bu mezhebe göre sahih olmadığı, başka bir mezhebe göre sahih olduğu sonradan anlaşılsa, o mezhebe göre sahih olduğunu düşününce, o mezhebi taklid etmiş ve o işi sahih olur. Çünkü o ibadeti kurtarmak için, mezhep taklidine ihtiyaç hasıl olmuştur. Menfaati, zevki için, çeşitli işlerini, çeşitli mezheplere uyarak yapmak telfik olur. Bir ibadeti kendi mezhebine göre yapmasına mâni olan bir özür hasıl olunca, bu ibadeti başka bir mezhebi taklid ederek yapabilir.”

Comments are closed.