İblîs’in meleklere sorduğu suâller

Şeytânın, meleklere sorduğu suâlleri “el-Hadîkatü’n-Nediyye fî Şerhi’t-Tarîkati’l-Muhammediyye” müellifi büyük âlim Abdülğanî Nablüsî (rahmetüllahi aleyh) bildirmiştir.
Geçen haftaki 2 makâlemizde, birer nebze, İblîs’ten, İblîs’in hem Sevgili Peygamberimizle, hem de Allahü teâlâ ile konuşmalarından bahsetmiştik. Bugünkü makâlemizde ise, İblîs’in (Şeytân’ın) meleklere sorduğu bazı suâllerden bahsetmek istiyoruz.
Şeytânın, meleklere sorduğu suâlleri, “el-Hadîkatü’n-Nediyye fî Şerhi’t-Tarîkati’l-Muhammediyye” müellifi büyük âlim Abdülğanî Nablüsî (rahmetüllahi aleyh) bildirmiştir. Şeytân dedi ki: “Kulun ibâdetinin Allah’a hiçbir faydası olmadığı gibi, isyânının da hiçbir zararı yoktur. Allah, neden emrinin yapılmasını, nehyinden kaçılmasını isteyerek kullarını mükellef tutmuştur?”
Bu konuda, ulemâ ve evliyânın büyüklerinden İmâm-ı Rabbânî (kuddise sirruh) buyuruyor ki: “İnsanlara, ibâdetler faydalı, harâmlar da zararlıdır. Allahü teâlâ, hiçbir şeye muhtaç olmadığı hâlde emir ve yasaklar vermekle kullarını şereflendirmiştir.” [Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, I. cild, 73. Mektûb]
Şeytân dedi ki: “Kâfirin günâh işleyeceği muhakkak iken, onu yaratmasındaki hikmet nedir? Secde kendine yapıldığı hâlde, Allah, niçin benim Âdem’e secde etmemi emretti?”
Yine İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: “Kul, sahibinin işlerinin sebebini soramaz! Allahü teâlâ, bütün insanları Cehenneme koyup sonsuz azap yapsaydı, kimsenin bir şey söylemeye hakkı olmazdı. Çünkü yarattığı kendi mülkünü kullanmaktadır. Başkasının mülküne tecâvüz yok ki zulüm denebilsin?” [I. cild, 266. Mektûb]
Kâfirin günâh işleyeceği muhakkaktır. Fakat Cenâb-ı Hakk’ın âdeti şöyledir ki, kimseyi, isyân etmeden Cehennem’e sokmaz. Bunun için îmân ve isyân imkânı verdiği kullarını imtihândan geçirdikten sonra mükâfât veya cezâ vermektedir. Böylece kullar için bir bahâne kalmamaktadır. İblîs’e de, “Secde et” emrini vererek onu imtihân etmiştir.
Şeytân dedi ki: “Ben, Allah’a değil, Âdem’e secde etmediğim için niye la’netlendim?”
Şeytân bu sözüyle, “Benim Âdem’e secde etmeyişimle, Allah’a isyânın ne alâkası var?” demek istiyor. Hâlbuki şeytân, isyânını Âdem aleyhisselâma karşı yaptığını zannediyor. Hadd-i zâtında, Hazret-i Âdem’in önünde “Secde et” emrini Allahü teâlâ veriyor. Bu emri dinlememek, Âdem aleyhisselâma değil, direkt olarak Hak teâlâya isyândır. [Bugün yerimiz kalmadı; onun için Şeytân’ın diğer önemli bir suâlini yarınki makâlemizde ele alalım inşâallah.]

Comments are closed.