İnsanlardan bir şey istemek zillettir!..

Zarûret olmadan, herhangi bir kimseden bir şey istemek, dilenmek harâmdır. Zarûret ve ihtiyaç hâlinde mubâh olursa da, istemek, o kimsenin, derecesinin azalmasına sebep olur.
Allahü teâlâya imân eden, Onun emirlerine boyun eğen, başını secdeye koyan, aziz olur. Kendi nefsine, kendisi gibi aciz olan insanlara boyun eğen, dünyalık ele geçirmek için onlara yaltaklık eden de, zelil, hakir olur.
Tezellül, bayağılık, kendini aşağı tutmak yani zillet demektir. Tezellül, kötü bir huydur ve haramdır. Bir günlük yiyeceği, içeceği olan bir kimsenin, başkalarından yiyecek, içecek, para istemesi, dilenmesi, tezellül olur ve harâmdır. Ebû Ali Rodbârî hazretleri;
“Dünyâyı kazanmakta nefisler için zillet, âhireti kazanmakta ise  izzet vardır”  buyurmuştur.
Zillet, aşağılık, hakîrlik demektir. İnsan, sadece Allahü teâlânın huzurunda, kendini böyle aşağı, hakir görür. Yaratanının huzurunda kendini aşağı görmesi, insanı aziz eder, yükseltir. Çünkü  ibâdet, züll ve zillet demektir. Yani, insanın Rabbine, mabûduna, hakîr olduğunu, âciz, muhtaç olduğunu göstermesidir.  
Fazla hediye almak için, az bir şeyi hediye olarak vermek, tezellüldür, bayağılıktır. Zarûret olmadan, herhangi bir kimseden bir şey istemek, dilenmek harâmdır. Zarûret ve ihtiyaç hâlinde mubâh olursa da, istemek, o kimsenin, derecesinin azalmasına sebep olur. Resûlullah efendimiz, hazret-i Ömer’e hediye olarak bir şeyler göndermişti. Hazret-i Ömer ise, bunları almayıp geri gönderdi. Karşılaştıkları zaman Peygamber efendimiz;
-Niçin almadın? diye sual etti. Hazret-i Ömer;
-Yâ Resûlallah, (En hayırlınız, kimseden bir şey almayandır) buyurmuştunuz, bunun için almadım deyince, Resûlullah efendimiz;
-O sözüm, isteyip de almak içindi. İstemeden gelen şey, Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır buyurdu. Bunun üzerine hazret-i Ömer;
-Allahü teâlâya yemîn ederim ki, kimseden bir şey istemeyeceğim ve istemeden gelen her şeyi alacağım dedi.
Herhangi bir ziyafete davet olunmadan gitmek, tezellüldür. Hadîs-i şerîfte; (Davet edilen yere gitmemek günâhdır. Davet olunmadığı yere gitmek hırsızlık etmek olur) buyuruldu.
Başkasından sadaka istemekte; Allahü teâlânın ni’meti az gönderdiğini haber vermek, kendini zelîl etmek ve istenilen kimseye eziyet etmek gibi zararlar vardır. Bunlar, zarûret olmadıkça câiz değildir. Peygamber efendimiz; (Aç olan veyâ bir şeye muhtaç olan, kimseden istemeyip, Allahü teâlâdan beklerse, Allahü teâlâ, ona bir senelik rızık kapıları açar) buyurmuşlardır.
Netice olarak, Allahü teâlâdan isteyen aziz, insanlardan isteyen ise zelil olur. Yahyâ bin Muâz-ı Râzî hazretlerinin buyurduğu gibi:
“İnsanı, Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeyleri istemekte zillet, âhireti istemekte ise izzet vardır.”

Comments are closed.