Irak Şam İslam Devleti fitnesi (3)

CHP’ye oy veren ya da destekleyenler dolaylı da olsa İslam
aleyhindeki  işleri tasvip ediyor
demektir. Mahşerde her helalin hesabı, her haramın azabı vardır. “Sünni diye
nitelenen bölgeler ve ülkeler böylece selefilikten beslenen siyasal İslamca
hareketlerin ve harici- tekfirci zihniyetin tesiri altına girdi. Daha da
tehlikelisi selefi- vehhabi anlayış Ehl-i sünnetin temsilcisi olma konumuna
yükseldi. Irak’taki son olaylar da gösterdiği gibi adeta Sünniliği rehin aldı.”
Müfit Yüksel

 

ABD’li Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. James L. Gelvin’e göre
“Osmanlı Ortadoğu’daki son siyasi şemsiye idi.” Yıkılınca hiçbir güç Osmanlının
boşluğunu dolduramadı. Doldurması da mümkün değildir. Türkiye’nin güçlenmesine
ve Erdoğan’a düşman olmalarının sebebi budur. İhsanoğlu küresel güçlerin
adayıdır. Osmanlı 24 milyon kilometre kare toprağa sahip idi. Bugün tam 33
misli küçülttüler. Hıristiyan Batı’yı hala tanımayanlar ne diyelim. Hain, en
azından gafildirler.

Ben asla umutsuz değilim. Zaman artık Türkiye’nin ve
İslamiyetin lehine işlemektedir. İslam Dünyasının kurtuluşunun tek alternatifi
vardır. Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem)
ahlakı ile şereflenmektir.

1960 darbesini bir avuç subay yaptı. Ben bazılarını
tanıyorum. Bir kaçı hariç tamamı CHP sempatizanı, İnönü’de putları idi. Cemal
Gürsel 18. Kolordu Komutanı (Erzincan) iken ben de kolordunun uçaksavar
taburunda idim. Darbeciler üst rütbeli birini aradılar. 1960 darbesinden sonra
yapılan Anayasa ve Anayasal kuruluşlar 3 temel hedef için yapıldı. Bu hedefler:
– Vesayet rejimi devam etmeli –Vesayet rejimine karşı halkın milli iradesine
saygılı yeni Mendereslerin iktidar olması önlenmeli –Türkiye gelişmeli ama
aşırı güçlenmesi önlenmelidir.  Çünkü
güçlü Türkiye aşırı derecede güçlü olursa istese de istemese de İslam
Dünyasının yeniden lideri olur. Bu ise laikliği ve devrimleri tehlikeye sokar.

Ve 1960’dan bu yana CHP ve Anayasal kuruluşlar çeşitli
bahanelerle Türkiye’nin ekonomik, siyasi, sosyal, teknik, sanayi ve her konuda
önünü kestiler. Son olarak 3. Boğazköprüsü, 3. Havaalanını önlenmek istenmesi
bunların vazifei asliyesidir.

IŞİD’in elbette düşmanıyım. Musul ve Kerkük’te çok sayıda
cami ve türbeleri yıktılar ve Kabe-i Şerifi yıkacaklarını söylemektedirler.
IŞİD İslamiyetin ve Ehl-i Sünnetin düşmanıdır. Ve İsrail başta olmak üzere
küresel sermayenin Suriye ve Irak’ı İsrail’in güvenliği adına bölmekle
görevlidir. Selefi olan bu kişilerin ve Vehhabilerin imanları şüphelidir. Çünkü
kendilerinden olmayanları küfürle suçlamaktadırlar. Allahü teala mekan ve
zamandan münezzehtir. Sapık selefiler Allahü teala’nın gökte olduğuna
inanırlar. Ehl-i Sünnete göre bu inanış küfre sebeb olur. Allahü teala
yarattıklarına hiçbir konuda benzemez. Sapık olan selefiler ise Allahü teala’ya
el ve yüz isnat ederler. İslamın (Şeriatın) 4 kaynağından sadece Kur’an-ı
Kerim’e ve sünnete inanırlar. Ama sadece zahirine göre inandıkları için
sapıtmışlardır. Bunlar aynı zamanda mezhepsizdirler.