İşkence üstüne işkence!..

Habbab bin Eret’in (radıyallahü anh) imân etmesine müşrikler önce aldırış etmediler.
Fakat her geçen gün imân edenlerin sayısı artıyordu.
Müşrikler mecbur kaldı.
Bu işi ciddiye aldılar.
Hazret-i Habbab’a daha fazla eziyet etmeye başladılar!
İşkence üstüne işkence!
Merhametten mahrum ve şefkatten nasipsiz olan bu gaddar kişiler Hazret-i Habbab’ın gözü önünde büyük “bir ateş” yaktılar.
Onu ateşin üstüne yatırdılar.
Ayaklarıyla da bastırdılar.
Ama netice alamadılar.
Hazret-i Habbab, imânından, Allah ve Resulünün sevgisinden zerre miktarı taviz vermedi.
Her an o sevgiyle yaşadı.
Ama işkenceler sürdü.
Son haddine vardı.
Artık dayanamıyordu!
Bir gün Resûl-i Ekrem’e “Yâ Resulallah! Bu işkencelerden kurtulmamız için bize dua buyurun” dedi.
Efendimiz ona;
“Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki vücutları demir taraklarla kazınırdı da yine dinlerinden dönmezlerdi. Testereyle tepesinden ikiye bölünürdü de yine dinlerinden vazgeçmezlerdi” buyurdu.
Sonra şefkatle sırtını okşadı.
Ve dua buyurdular.
O vakit acısı dindi.
Artık hiç acı duymuyordu…