İslam Dünyası

Dünyada 1 milyar 500 milyon Müslüman yaşamaktadır. Ama İslam Dünyası Osmanlının yıkılışından sonra tesbih tanesi gibi dağılmıştır. Emperyalist güçler İslam ülkeleri arasına buzdan duvarlar örmüşlerdir.  İsmet İnönü’nün hatıralarına göre harf devrimi İslamiyetin etkinliğini azaltmak ve Türkiye’yi İslam Dünyasından koparmak ve Batı sistemine geçiş için yapılmıştır. Osmanlı Devleti 32 milyon kilometrekare yüzölçümü ve 180 milyon nüfusu ile İslam Dünyasının muhafızı ve birleştirici bir özelliği vardı. Osmanlı Devletinin enkazından 23 ülke ortaya çıktı. New York Times’in son haberine göre Ortadoğu’daki 5 İslam ülkesi 13 parçaya bölünerek Hıristiyan Dünyası birleşirken, Müslümanlar Allahü teala’nın fırkalara ayrılmayınız (bölünmeyiniz) emrine isyan ederek bölünüyorlar. Hıristiyan Batı’nın böl parçala hükmet prensibinin gönüllü uşaklarıdır. Hatta Kürdistan Nil’den Fırat’a Büyük İsrail hedefinin ara hedefidir. “İsrail’in sınırları Nil’den Fırat’a” cümlesi İsrail meclisinin kapısında yazılıdır. İslam ülkelerinin çoğunda vesayet rejimi vardır. Demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti sadece kağıt üzerindedir. İslam ülkelerinde devlet politikası, İslami ahlak ve anlayıştan kopuktur. Müslüman aydınlarının çoğu Hıristiyan Batı kültür potasında şekillenmiş, Hıristiyan devşirmeleridir. Çünkü eğitim gayri milli, gayri İslami materyalist ve sömürgeci eğitimdir. Bu yüzden aydınların çoğu manevi derinlikten mahrumdur. Ve başkasının yükselmesine karşıdır. Milli menfaatları ön planda tutma şuuru yoktur. Adalet tanımaz liyakat ise hiç aranmaz. Parti ideoloji, etnik ve mezhep yandaşını tercih eder. Kendinden olmayanı ihraç eder. Diğerleri (Öteki)dir. Sadece dalkavukları işbaşına getirir.  Türkiye hariç tamamına yakınında ülke adına geleceğe yönelik hedefleri yoktur. Gerçi Türkiye’nin de Tanzimattan bu yana geleceğe dönük hedefleri yoktu. Halk yurtta sulh cihanda sulh ve muhasır (çağdaş) medeniyet sloganları ile uyutuldu. Kaldıki Türklerin daima idealleri “Kızıl Elma”sı vardı. Bu İstanbul oldu Viyana oldu. Maalesef daha sonra Türk milleti “Kızıl Elma”yı unuttu. İlk defa Ak Parti iktidarı 2023 yılında Türkiye en gelişmiş 10 ülke içine girmek hedefi belirledi ve bu zamanımızın Kızıl Elması oldu. Misbah-ul- İslam Faroogo’nun “Jewish Conspirecy and The Muslim Word” isimli eserinin 25. Sayfasında şu satırlar yer almıştır: “Siyonist Yahudi Salomon Mansur, ABD’ye gönderdiği raporda şunları dile getirir: “Biz Türklerden, Kudüs’te bir parça arazi almak için izin istemiştik. Bunun için milyonlarca altın rüşvet teklif etmiştik. Ama Sultan Abdülhamid Han adamlarımızın bu teklifini red etti ve onları huzurundan kovdu. Şimdi emin olun ki, biz mağrur devleti yerin dibine geçireceğiz ve kibirli Türk milletini de İslamdan koparıp, Kızılderililerden daha beter duruma düşüreceğiz.” Siyonistler 1897 Basel Toplantısında Theodor Herzl’in teklifi ile Osmanlı Devletini ve dolaylı olarak İslam imparatorluğunu yıkma ve parçalama kararı aldı ve tatbik etti.
İslamı Batı’ya tanıtan İslam araştırmacısı Annie marie Schimmel Batı’nın İslam düşmanlığını şu satırlarla ifade ediyor: “İslam, dünyanın muhtaç olduğu huzur ve şartlarını tebliğ eden kardeşlik, dostluk, hoşgörü ve sevgi dinidir. İslamiyetin birleştirici, kaynaştırıcı, sosyal yardımlaşmayı ve birbirine anlayış ve müsamaha ve sevgiyi hakim kılan özelliğini red edenler art niyetlidirler.” 
Cambridge Üniversitesi Kilise Tarihi uzmanı ve öğretim görevlisi Prof. Dr. Jonathan Riley- Smith’e göre: “Geçmişte asıl amacı Ortadoğu’nun zenginliklerini elde etmek isteyen ama bunu Kudüs’ün Müslümanların elinde bulunması kılıfı ile gizleyen ve Hilal’e karşı savaşan Haçlılar, bugün aynı mücadeleyi Müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak, nüfus planlaması ve doğum kontrolü ile çoğalmalarını önlemek, kültür emperyalizmi, ekonomik baskı ve Batı karşısında eziklik ve aşağılık kompleksi gibi düşüncelerle sürdürüyor.”
Tanzimattan bu yana İslamiyeti bu duruma düşüren sözde aydın, bürokrat ve devlet yetkilileri mahşerde bunun hesabını verecektir. (İstisnalar hariç)