İslam Dünyasında demokrasi

İslam Dünyasına demokrasi, çok partili parlamenter sistem, insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü, milli ve manevi değerlere saygı gelmesi yakındır. Mısır ordusu protestoculara yumuşak davranarak âdeta destek vermiştir. Mısır’ın muhtemel yeni diktatörü General Süleyman’dır. Hüsnü Mübarek iktidarının en büyük hatası olayların vahametini kavrayamamış olmasıdır. Mısırlı protestocular Başbakanımız Tayyip Erdoğan lehinde tezahürat yapmışlardır. Mısır iktidarının değişime direnmesi devam etmektedir. 
Mısır’da rejim değişikliği Orta Doğu’da bazı duvarların yıkılması demektir. Orta Doğu’da dengelerin ve düzenin değişmesi İsrail için çözülme sayılabilir. Son günlerde Türkiye-Suriye arasında sınır olan Asi Nehri üzerinde ortak baraj ve tesisler kurulacak olması iki ülkeyi daha da yakınlaştıracaktır. Bu arada Türkiye-Suriye arasında 6 anlaşma yapılmıştır. Gaziantep-Halep arasında hızlı tren seferleri gerçekleştirilecektir. 
S. Arabistan’ın Hüsnü Mübarek’e tavsiyesi “diren” şeklinde idi. Halka rağmen iktidarda kalınamaz. ABD ve İsrail’in en büyük isteği “Camp David” Antlaşmasının devamıdır. Fas’ta gerginlik vardır. Ancak sakindir. 2010’da 1.1 milyar dolar olan ticaretin 2011’de 3 milyar dolar olması hedeflenmektedir. Mısır ordusu Türk yatırımcıları koruma altına almıştır. Tunus ve Mısır’daki gelişmeler Türkiye’nin bu ülkelere ihracatını durma noktasına getirmiştir. İslam Dünyasının demokrasi güneşi ile aydınlanması geç de olsa gerçekleşecektir. Batı ülkelerinde demokrasi ve demokratik haklar altın taslar içinde ikram edilmedi. Asırlar süren mücadeleler neticesinde elde edildi. 
57 İslam ülkesinden birkaçı hariç monarşi ve oligarşik sistem sürmektedir. Bu ülkelerde polis ve ordunun en büyük görevi demokrasi, çok partili parlamenter sistemi, insan haklarını ve hukukun üstünlüğüne mani olmaktır. Fakat monarşik, oligarşik bir sistem içinde olan İslam ülkelerinin lider ve elit bürokratlarını satın almak çok kolaydır. İslam ülkelerinde (çok azı hariç) Batı kriterlerine uyan demokrasi yoktur. Bunun en büyük sebebi ABD’dir. Çünkü demokratik bir rejim ve çok partili parlamenter sistem içinde olan bir ülkede her partiyi satın almak çok zordur. 
Başta ABD olmak üzere AB ve emperyalist güçler 57 İslam ülkesinde İslamiyetin güçlenmesini istemez. İslamiyetten çok İslam Dünyasının demokrasi içinde olmasına kesin olarak karşı çıkarlar. ABD’nin isteği ılımlı bir Mısır ve Mısır ile İsrail arasında yapılan anlaşmaların devamıdır.

 

Comments are closed.