İslâmiyet garîb olarak başladı

Peygamber efendimize Peygamber olduğu bildirildiği zamân, insanlar, doğru yoldan ayrılmış, ilâh diye, kendi elleri ile yaptıkları putlara tapmakta idi. Bu sebeple Peygamber efendimizin bildirdiklerine inanmadılar, inkâr ettiler, inananlara da zulüm, işkence yaptılar. İşte İslâmiyetin başlangıcında, insanların çoğu, Müslümânlığı bilmedikleri, onu yadırgadıkları gibi, âhir zamânda da insanlar, dinden, İslâmiyetten uzaklaşırlar ve dîni bilenler azalır. Bunun için Peygamber efendimiz;

(İslâm dîni garîb olarak başladı. Son zamanlarda da garîb olacaktır. Bu garîb insanlara müjdeler olsun! Bunlar, insanların bozduğu sünnetimi düzeltirler) buyurmuştur.
Sünnet, Resûlullah efendimizin sözleri, bütün ibâdetleri, işleri, i’tikâtları, ahlâkı ve bir şey yapılırken görünce, mâni olmayıp susması demektir. Bir hadîs-i şerîfte;
(Ümmetim arasına fesât yayıldığı zaman, sünnetime yapışan için yüz şehît sevâbı vardır!) buyurulmuştur.
ALLAH DİYEN KALMAYACAK!
Nefse, bid’atlere ve kendi aklına uyarak İslâmiyetin bildirdiği hududun, sınırın dışına çıkıldığı zamân, Resûlullah efendimizin sünnetine, Onun getirdiği dine uyana, kıyâmet günü yüz şehît sevâbı verilecektir. Çünkü fitne, fesât zamânında İslâmiyete uymak, inkâr edenlerle harbetmek gibi güç olacaktır. İmâm-ı Rabbânî hazretleri, bir talebesine hitâben buyuruyor ki:
“Size ve diğer dostlara söyleyeceğim en birinci nasîhat, sünnet-i seniyyeye yapışmak ve bid’atlerden kaçınmaktır. İslâm dîni, garîb olmaya, zayıflamaya başladı. Müslümânlar, kimsesiz kaldı. Bundan sonra da, daha garîb olur gider. O dereceye gelir ki, yeryüzünde Allah diyen kimse kalmaz. Kıyâmet, dünyâdaki iyi insanlar kalmayıp, her yeri kötülük kapladığı zaman kopar, buyuruldu.
Bid’at karanlıklarının ortalığı kapladığı böyle bir zamanda, bid’atlerden bir bid’atin ortadan kalkmasına sebep olmak ve unutulmuş sünnetlerden bir sünneti meydâna çıkarmak, pek büyük bir ni’mettir. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Unutulmuş bir sünnetimi meydâna çıkarana yüz şehît sevâbı vardır!)
Bu işin büyüklüğünü, bu hadîs-i şerîften anlamalıdır. Fakat, bu işi yaparken, gözetilecek mühim bir incelik vardır. Bir sünneti meydâna çıkarayım derken, fitne uyanmasına sebep olmamalı, bir iyilik, çeşitli kötülüklere, zararlara yol açmamalıdır. Çünkü Müslümânlığın zayıf, garîb olduğu bir asırdayız.
Bu zamanda Müslümânlar kimsesiz kaldı. Din düşmanları her taraftan saldırıyor. Bugün, İslâma hizmet için bir lira vermek, başka zaman verilen binlerce liradan dahâ çok sevâptır. İslâma yapılacak en büyük hizmet, Ehl-i sünnet kitâplarını, îmân ve İslâm kitâplarını alıp, köylere, gençlere dağıtmakla olur. Hangi tâlihli kimseye bu hizmeti nasîb ederlerse, çok sevinsin, çok şükretsin. İslâma hizmet etmek her zaman sevâptır. Fakat, İslâmın zayıf olduğu bu zamanda, Ehl-i sünnet i’tikâdını yaymaya çalışmak, kat kat daha çok sevâptır. Resûlullah efendimiz, Eshâb-ı kirâmına karşı;
(Siz öyle bir zamanda geldiniz ki, Allahü teâlânın emirlerinden ve yasaklarından onda dokuzuna uyup, onda birine uymazsanız, helâk olursunuz. Azâb görürsünüz! Sizden sonra, öyle bir zaman gelecek ki, o zaman, emirlerin ve yasakların yalnız onda birine uyan kurtulacaktır) buyurmuştur.”
BİR ZAMAN GELECEK Kİ!
İbni Mâcenin bildirdiği hadîs-i şerîfte;
(Bir zaman gelecek, elbisenin rengi, zîneti solduğu gibi, yeryüzünde İslâmiyet de solup kalkacak. Öyle olacak ki, namâz, oruç, hac, sadaka unutulacak. Kur’ân-ı kerîmden yeryüzünde bir âyet kalmayacak) buyuruldu. İmâm-ı Kurtubî hazretleri;
“İslâmın unutulması, Îsâ aleyhisselâm gökten inip, öldükten sonra olacaktır. Dahâ önce, Müslümânlar garîb olacak. Kur’ân-ı kerîme uyulmayacak ise de, büsbütün unutulmayacaktır” buyurmuştur.
Ma’rifetnâme kitabında ise;
“Kıyâmet alâmetleri çoktur. Câmiler çok, cemâat az olacak. Binâlar yüksek, elbiseler ince, kadınlar emîr olacak. Erkekler kadınlaşacak” denilmektedir.
Netice olarak, İslâmiyetin ve Müslümânların garîb olduğu bir zamandayız. Böyle zamanlarda, İslâmiyeti kuvvetlendirmek için yapılan az bir  yardıma, ufak bir harekete, o kadar sevâp verilir ki, başkaları, bütün ömrünü ibâdetlerle geçirse, bu  sevâbı alamazlar.

Comments are closed.