İslâmiyet “namaz” demektir!..

Allah dostlarından Şücaeddin Karamani hazretleri, hâl ehli zattır.
Bir gün talebesine;                              
“Bir kul ki günah işlediğinde yüreği sızlamıyorsa ölüm ve hesap aklına gelmiyorsa hele ‘kul hakkı’ndan korkmuyorsa o kişi allâme de olsa azaptan kurtulamaz!” buyurur.
Bir gece çok ibâdet yapar.
Sabaha yakın uyuyakalır.
Uyandığında güneş doğmuştur.
Ve namazı kazaya kalmıştır.
Başlar ağlamaya!
Üzüntüsünden yatağa düşer.
Yakınları ziyaretine gelirler.
Ve kendisine;
“Efendim, neden bu kadar üzülüyorsunuz? Bile bile kazaya bırakmadınız ya” derler.
Onlara sertçe bakıp;
“Bilmez misiniz ki; İslâmiyet, namaz demektir… Bir vakit namazım kazaya kalacağına bin defa ölmeyi tercih ederim” buyurur.
Bir sohbetinde de;
“Kâfirler hesaptan sonra cehenneme girecek ve o azapta ebedî kalacaklardır. Müminlerse cennete girecek ve cennet nimetlerinde sonsuz olarak kalacaklardır” buyurur.
Dinleyenler;
“Günahı sevabından çok olan müminlerin hâli nedir efendim?” derler.
Cevabında;
“Onlar cehenneme girip günahlarına karşılık bir müddet azap görmeleri caiz ise de cehennemde sonsuz kalmayacaklardır” buyurur.

Comments are closed.