Siyonizmin ve İsrail devletinin ideolojik kurucusu Herzel’in Temmuz 1902’de çok meşhur zengin iş adamı Yahudi Lord Rothschild’e yazdığı mektup bugünkü İsrail-Kıbrıs Rum iş birliği ile son derece ilgilidir. Mektup aynen şöyledir:
“Kıbrıs’ı düzene sokmalıyız. Kıbrıs’tan Müslümanlar gider. Rumlar iyi bir fiyatla topraklarını satar ve Atina’ya ya da Girit’e göç ederler. Filistin Yahudiler için çok küçük. Bu sebeble Filistin’e yakın bir yer sağlamamız gerekiyor. Kıbrıs Filistin’e dahil edilmelidir.” 1897’de Basel’de Birinci Siyonist Kongresinde Filistin’de Yahudi devleti kurulması kararı alınmıştır. İngilizlerin desteği ile 1947’de Filistin’de İsrail Devleti kuruldu.
1947’den sonra Kıbrıs’ta ve 1974’ten sonra da Kuzey Kıbrıs’ta Yahudiler örtülü şirketler vasıtasıyla toprak satın alıyorlar. 1974’ten yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs Barış Harekâtını gerçekleştirmesinden sonra ABD’nin Kıbrıs için görevlendirdiği temsilci ve koordinatörler, ABD Yahudi lobisinin sadık adamlarıdır.
ABD ve AB kasıtlı olarak Kıbrıs meselesini çözmedikleri gibi çözüm yollarını da tıkıyorlar. Yani Yahudi’nin Kıbrıs’ı ele geçirmesi için İsrail’e zaman ve imkân tanıyorlar. Devamlı (sözde) Ermeni soykırımını gündeme getirenler dünyanın en korkunç zulmü olan Yahudi’nin Filistin’deki soykırımını âdeta destekliyorlar. Dahası görmezlikten geliyorlar.
Kıbrıs Rum Başpiskoposu Hrisostomos’un danışmanı Yorgo Yakavo’nun itirafı şöyledir: “İsrail için stratejik üs olduk… İsrail’le yürüttüğümüz doğalgaz projesi çok önemli… İsrail böylelikle kendi doğalgazını Avrupa’ya gönderebilecek. Kıbrıs’ı doğalgazı için üs, Yunanistan’ı da boru hattını geçireceği ülke olarak kullanacak… Bundan amaç, Avrupa’nın Bakü-Ceyhan ya da Rusya’dan gelen boru hatlarına bağımlılığını azaltmak. Aslında artık doğmadan ölen Nabucco ve Güney Akım da rafa kalktı gibi görünüyor… İsrail güçlü, etkili bir devlet ama bizim Kıbrıs olarak onlarla hiçbir alanda sağlam bir ortaklık kurmamız mümkün değil… İsrail’in arabasındayız… Federal Kıbrıs şart… İsrail’le tabii ki düşmanca bir tutum içine girmeyiz. Ama dostluk da kuracağımızı sanmıyorum… Gerekli tedbir alınmazsa İsrail Kıbrıs’a yerleşir ve Kıbrıs İkinci İsrail ya da İsrail’in bir parçası olur…”