“İstediğin gibi yaşa mutlaka öleceksin!”

“İstediğin gibi yaşa mutlaka öleceksin!”



“Yâ Muhammed! İstediğin şekilde yaşa, fakat mutlaka öleceksin, istediğini sev, fakat kesinlikle ondan ayrılacaksın.”

 

Ebû Rebî’ ez-Zührânî hazretleri hadîs âlimlerindendir. Basra’da 140 (m. 757)’de doğmuştur. Daha sonra Bağdâd’a yerleşmiş ve orada 234 (m. 849)’da vefât etmiştir. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

“Âlimin âbide üstünlüğü, dolunay hâlinde bulunan ayın, diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir.”

“Âlimler peygamberlerin vârisleridir.”

“Peygamberler, hiçbir dinar ve dirhem miras bırakmadılar. Onlar sâdece ilmi miras olarak bıraktılar. Kim onu alırsa, bol nasîbe kavuşur.”

“Oruçlular için Cennette bir kapı vardır. Ona Reyyân denir. Oradan oruçlulardan başkası giremez. Onların sonuncusu girince o kapı kapatılır. Kim bu kapıdan girer ve Cennet şerbetlerinden içerse, bir daha asla susamaz.”

Birisi Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip “Yâ Resûlallah! Bana bir iş göster. Onu yaptığım zaman Allahü teâlâ ve insanlar beni sevsin” dedi. Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: “Dünyâdan yüz çevir, kendini ibâdete ver. O zaman Allahü teâlâ seni sever, insanlardan bir şey bekleme, o zaman da insanlar seni sever.”

“Eğer Allahü teâlânın yanında, dünyânın sivrisineğin kanadı kadar kıymeti olsaydı, hiçbir kâfire bir içim su bile vermezdi.”

“Bana Cebrâil (aleyhisselam) geldi. ‘Yâ Muhammed! İstediğin şekilde yaşa, fakat mutlaka öleceksin, istediğini sev, fakat kesinlikle ondan ayrılacaksın. İstediğin şeyi yap, şüphesiz onun karşılığını göreceksin’ dedi. Sonra Cebrâil (aleyhisselam) şöyle dedi: Yâ Muhammed! Müminin şerefi, geceleyin kalkıp ibâdet etmesiyle, onun yüksekliği insanlara muhtaç olmamasıyla olur.”

“Kim benim mescidime (Peygamber efendimizin mescidi) girer de bir harf öğrenir veya öğretirse, Allahü teâlânın yolunda savaşan kimse gibi olur. Benim mescidimden başkasına girerse, başkasına âit beğendiği bir şeyi gören kimse gibi olur.”

“Kim Müslüman kardeşini gıybet ederse, Allahü teâlâdan onun bağışlanmasını dilesin. Bu onun için keffârettir.”

“Allahü teâlâ kerîmdir, cömertliği ve güzel huyu sever.”

“Birbirinizle hediyeleşirseniz, birbirinizi seversiniz.”

Resûlullah efendimiz insanların aralarında muhabbetin meydana gelmesi için hediye vermeyi emrederlerdi. Resûlullah efendimiz hediyeyi kabul ederdi. Sadakayı ise reddederdi.