İstiğfar edenlere çıkış yolu vardır

İstiğfar edenlere çıkış yolu vardır



“Kim istiğfarı çoğaltırsa, Allahü teâlâ ona her keder ve gamdan bir rahatlık, her darlıktan bir çıkış yolu ve ummadığı yerden rızık nasip eder.”

 

İbn-ül-Kemâl hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh, hadîs ve kırâat âlimlerindendir. Asıl ismi, Muhammed bin Ahmed Lahmî’dir. 640 (m. 1242)’de doğdu. 702 (m. 1302)’de vefât etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:

Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Beş şey gelmeden önce beş şeyi ganîmet bil. İhtiyarlık gelmeden gençliği, hastalık gelmeden sıhhati, fakirlik gelmeden zenginliği, meşgûliyet gelmeden boş vakti, ölüm gelmeden hayâtı ganîmet bil.”

İbn-i Ömer’in rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte; “Dünyâda garip bir kimse veya bir yolcu gibi ol” buyuruldu.

Ebû Ümâme’nin rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Sağda bulunan melek, sol tarafta bulunan meleğin amiridir. Kul bir iyilik yaptığı zaman, sağ taraftaki melek sol taraftakine: O iyiliği bu kul için yaz, diye emir verir. O kul kötülük yaptığı zaman, sağ taraftaki melek sol taraftakine: O kötülüğü onun için hemen yazma, yedi saat bekle. Belki yaptığı kötülük için istiğfar eder (Allahü teâlâdan affını ister) der.”

Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) bildirdiği başka bir hadîs-i şerîfte ise: “İbrâhim (aleyhisselam) ateşe atıldığı zaman, (Allahım! Sen varsın ve birsin. Ben sana ibâdet ederim) dedi” buyuruldu.  

İbn-i Abbâs’ın (radıyallahü anhüma) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz şöyle buyurdular. “Kim istiğfarı çoğaltırsa, Allahü teâlâ ona her keder ve gamdan bir rahatlık, her darlıktan bir çıkış yolu ve ummadığı yerden rızık nasip eder.”

Hazreti Âişe’nin (radıyallahü anha) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Mekârim-ül-ahlâk (güzel ahlâk) ondur. Bu güzel ahlâk babada bulunur, oğlunda bulunmayabilir. Oğlunda bulunur, babasında bulunmayabilir. Kölede olur, efendisinde olmayabilir. Allahü teâlâ bu güzel ahlâkı, saadetini dilediği kimselere vermiştir. Doğru sözlü insan, komşusu ve arkadaşı aç iken kendisi doymayan, ihtiyâcı olanın ihtiyâcını gören, emâneti muhafaza eden, kaybedenlerin kayıplarını telâfi eden, akrabayı ziyâret eden, dostunu himâye eden, misâfirine ikram eden kimsedir. Bunların hepsinin başı da cömertliktir..”

Câbir bin Abdullah’ın (radıyallahü anh) bildirdiği hadîs-i şerîfte; “Beni gören ve beni görenleri gören Müslümanların hiçbiri Cehenneme girmez” buyuruldu.