İyi niyet, günahları değiştirmez!..

Günahlar, niyetsiz veya iyi niyetle işlenirse, günah olmaktan çıkmaz. (Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur) hadîs-i şerîfi, taatlara ve mubahlara niyete göre sevap verileceğini bildirmektedir. Bir kimse, birinin gönlünü almak için başkasını incitse veya başkasının malı ile sadaka verse, yahut haram para ile mektep, câmi yaptırsa, bunlara sevap verilmez. Bunlara sevap beklemek, cahillik olur. Zulüm, günah, iyi niyetle işlenirse, yine günah olur. Böyle işleri yapmamak sevaptır. Bilerek yaparsa, büyük günah olur. Günah olduğunu bilmeyerek yaparsa, Müslümanların çoğunun bildiği şeyleri onun bilmemesi, öğrenmemesi de günah olur. İslam bilgilerinin yaygın olduğu yerde, bilmemek özür olmaz, günah olur.
Taatlar, niyetsiz veya Allah için niyet ederek yapılınca, sevap hâsıl olur. Taat yaparken, Allahü teâlâ için yaptığını bilse de, bilmese de kabul olur. Bir kimse Allahü teâlâ için yaptığını bilerek taat yaparsa, buna kurbet denir. Kurbet olan işi de yaparken sevap hasıl olması için niyet etmek şart değildir. Sevap hasıl olması için, Allah rızası için niyet etmek lazım olan taate, ibâdet etmek denir. Niyetsiz alınan abdest ibâdet olmaz, kurbet olur, bununla, namaz kılınır.
Görülüyor ki, her ibâdet kurbettir ve taattır. Kur’ân-ı kerîm okumak, vakıf, sadaka, Hanefî mezhebinde abdest almak ve benzerleri yapılırken sevap hasıl olması için, niyet lazım olmadığından, kurbettirler ve taattırlar. Fakat, ibâdet değildirler. Taat veya kurbet olan bir iş yapılırken, Allah için niyet edilirse, ibâdet yapılmış olur. Fakat bunlar, ibâdet olarak emrolunmadı.
Allahü teâlâyı tanımaya yarayan fizik, kimya, biyoloji, astronomi gibi bilgileri öğrenmek taattır, kurbet değildir. Taat, kötü niyetle yapılırsa, günah olur. Güzel niyyetlerle taatın sevabı arttırılır.
Her mubah, iyi niyetle yapılınca taat, kötü niyetle yapılınca, günah olur. Koku sürünen, iyi giyinen kimse, gösteriş yapmak yahut haram işlemek için şık giyinirse, günah işlemiş olur. Bu kimse, sünnet olduğu için koku sürünür, şık giyinirse, câmiye saygı için, câmide yanına oturan Müslümânları incitmemek için, temiz olmak için, sıhhatli olmak için, İslâmın vakârını, şerefini korumak için niyet edince, her niyeti için ayrı sevaplar kazanır. İslam âlimlerinden bazısı; “Her mubah işte, hatta yemede, içmede, uyumada ve helâya girmekte bile iyi niyet etmeyi unutmamalıdır” buyurmuşlardır. Bunun için insan, mubah bir işe başlarken bile, niyetine dikkat etmelidir…
NOT: Aşure günü için oruç tutmak isteyen, 22-23 Ekim veya 23-24 Ekim günleri tutabilir. Sadece Aşure günü tek olarak tutmak mekruh olur.

Comments are closed.