Kabir azabından sana sığınırım

Bera bin Âzib (radıyallahü anh) şöyle anlatıyor:
“Bir gün Resulullah Efendimiz’le beraber Ensardan bir zatın cenazesine gitmiştik.
Resulullah hüzünlüydü…
Mübarek başı öne eğikti.
Mezarın başına oturdu.
Ellerini açtı.
Ve üç defa ‘Yâ Rabbî! Kabir azabından sana sığınırım’ diye dua etti.”
? ? ?
Efendimiz, bir gün de Eshaba şöyle anlattılar:
“Mümin öleceği zaman Allahü teâlâ o kula; yanlarında kefen ve güzel koku bulunan ve yüzleri güneş gibi parlayan melekler gönderir.
Onlar bu müminin ölümünü beklerler. Ruhunu teslim edince gökteki bütün melekler onun için istiğfar ederler.
Affını dilerler.
Ve dua edip;
‘Yâ Rabbî! Bu kulun bütün günahlarını affet’ derler.
Allah’a yalvarırlar…
Gök kapıları onun için açılır.
Melekler, o mümini çağırıp ‘Benden geç!’ derler.
Ona iltifat ederler.
Ruhu Allahü teâlânın huzuruna çıktığı zaman melekler ‘Yâ Rabbî! Bu, filan kulun ruhudur’ derler.
Allahü teâlâ;
‘Onu geri çevirin ve onun için hazırladığım mükâfat ve ihsanları kendisine gösterin!’ buyurur.
Ruh da kabrine döner.
Oradaki cemaati görür.
Ve ayak seslerini duyar.”