Kabir konuşuyor!..

Kabir konuşuyor!..



Horasan evliyâsından Ebû Ali Cürcânî hazretlerine “rahmetullahi aleyh” bir gün;

“Efendim, insan kabre girince hâli nasıl olur?” diye sordular.

Mübârek şöyle anlattı:

Bir kimse vefât edince; onun için değişik bir hayat başlar.

Defin bitip cemaat dağılırken, gidenlerin ayak seslerini işitir.

Mezarında “yalnız başına” kalır.

Amellerinden başka kimse olmaz yanında.

O anda bir “ses” duyar.

Mezarı, ona seslenip;

“Ey Âdemoğlu! Nihâyet içime girdin. Buranın nasıl bir yer olduğunu biliyor muydun? Yoksa öğrenmek lüzumunu hissetmedin mi?.. İşte görüyorsun ki, burası hem çok dardır, hem de çok karanlık. Hem olmaz bu yerde ne yatak, ne de yastık” der.

O, bunları duyar.

Ve hâliyle irkilir.

Mezar devam edip;

“Üstümde çok günahlar işledin de tövbe etmedinse, şimdi benim içimde azaptan kurtulamazsın. Eğer hazırlıksız geldinse, seni bu azaplardan ne malın kurtarabilir, ne de paraların” der.

● ● ●

Bu zât bir gün Allah sevgisinden bahsediyordu.

Dinleyenlere:

“Kalbimde Allah sevgisi, Allah muhabbeti yerleştikten sonra, başıma gelen şeylere hiç aldırmam. Bu muhabbet olduktan sonra hiçbir şey umurumda değil” buyurdu…