Kabri ateş doluydu!..

Tâbiîn devri âlim ve evliyâsından Amr bin Dînâr hazretleri “rahmetullahi aleyh” anlatır: Medîne’de birinin kız kardeşi vefât etti.
O şöyle anlatıyor:
Onu defnettik.
Ve ayrılıp gittik.
Benim değerli bir yüzüğüm o arada kayboldu. “Acaba kabre mi düştü?” deyip tekrar kabre gittim. Yüzüğü aramak için gidip kabri açtım.
Ama çok korktum.
İçinde ateş vardı.
Ve yüzümü yaktı.
Kabri kapatıp, toprakla doldurdum ve ağlayarak eve döndüm. Annemden; “Kız kardeşimin kötü hâli var mıydı” diye sordum.
Cevâben;
“Vardı” dedi;
“Ne vardı?” deyince,
“Namazına gevşekti ve koğuculuk yapardı” dedi. O zaman bu iki huyun, kabir azâbına sebep olduğunu anladık.

LÂ İLÂHE?İLLALLAH
Amr bin Dînâr hazretleri bir gün kelime-i tevhîdin fazîletine dâir çok şeyler anlatıp; “Bu hususta çok hadîs-i şerîf var” dedi.
Cemaat ricâ ettiler:
“Birini söyleseniz”
“Söyleyeyim” dedi.
Ve Peygamber Efendimizin; “Bir kimse inanarak ‘Lâ ilâhe illallah’ derse, muhakkak Cennete girer” buyurduğunu haber verdi.

ESHÂBIMA?SÖĞMEYİNİZ
Eshâb-ı kirâmı çok sever, onların büyüklüğünü ve İslâmiyete yaptıkları hizmetleri devamlı talebelerine anlatırdı. Hadîs-i şerîf okurdu.
Sık sık tekrarlardığı;
“Eshâbıma söğmeyiniz. Kim onlara söğerse, Allahü teâlânın la’neti onun üzerine olsun” hadîs-i şerîfidir.