Kan vardı tabağında!..

Kan vardı tabağında!..



Habîb-i Acemî hazretleri aslen İranlı olup, 120 (m. 739)’da Basra’da vefât etti.

Gençliğinde, çok “zengin” olup, parasını fâizle verirdi insanlara.

Bir gün eve geldi.

Ve sofraya oturdu.

O ara kapıya bir “fakîr” gelip;

“Allah rızâsı için yiyecek bir şey verin” diye yalvardı.

Genç Habîb;

“Yemek yok!” dedi.

Ve kapattı kapıyı.

Fakîr, mahzun hâlde dönüp gitti.

O, yemek için sofraya geldiğinde “kan” vardı tabağında.

Şaşırdı, duygulandı!

Ve hatasını anladı.

“Keşke kovmasaydım” dedi içinden.

Hasan-ı Basrî hazretlerine gitmek için çıktı evden…

Ve yolda oynayan çocuklara rastladı.

Onu gören çocuklar, oyunu bırakıp kaçışmaya başladılar.

Kaçarken birbirlerine;

“Kaçın, kaçın!.. Şu gelen fâizcidir. Ayağından kalkan toz, üstümüze bulaşmasın!” diyorlardı.

Bu sözler “ok” gibi saplandı sînesine!

Hasan-ı Basrî hazretlerinin huzuruna vardı.

Sohbetini dinledi.

Günahlarına tövbe edip;

“İlâhî!.. Senin mağfiretin sonsuzdur, beni affet” diye yalvardı.

Sonra eve döndü.

Aynı çocuklar, onu görüp yine kaçışmaya başladılar.

Ama bu defâ;

“Kaçın, kaçın!.. Bu gelen kimse, tövbekârdır. Bizim ayağımızdan kalkan toz, o mübârek zâtın üzerine bulaşmasın!” diyorlardı.

Comments are closed.