Kölesini kaybeden adam!..

Kölesini kaybeden adam!..



Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerini sevenlerden birinin, çok beğendiği, emîn, güvenilir bir hizmetçi kölesi vardı.

Kaybetti bir gün onu.

Çok aradı, bulamadı.

Yine böyle ararken Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerini gördü.

Koşturdu hemen.

Tuttu atının dizginini.

Ve derdini anlatıp;

“O, benim her şeyimdi, ne olur hâlledin bu derdimi” dedi.

Âdeta yalvardı.

Büyük velî, eliyle, bir köyü işâret etti.

Ve sordu:

“Şu köyde aradın mı?”

“Hayır, aramadım efendim.”

“O köye bak! İnşallah orada bulursun” buyurdu.

Adam sevindi.

Ve bir ümitle koştu o köye.

Bir de ne görsün?!

Kölesi, bir çeşmenin başında ve eli şakağında, şaşkın vaziyette oturuyor!

Yanında testi var.

Hem içi de su dolu.

Ona yaklaşıp;

“Sen günlerdir nerelerdeydin?” diye sordu ona.

Kölesi anlattı:

“O gün evden çıkmıştım ki bir atlı beni tutup uzaklara kaçırdı. Sonra da köle diye sattı birine.

Günlerdir onun hizmetlerini görüyordum. Bugün de çeşmeden su almaya gönderdi beni.

Suyu doldurup geri dönecektim ki bu çeşmenin yanında buldum kendimi.”

Adam çok sevindi…

Ve gülümseyerek;

“Bu, o büyük velînin kerâmeti” diye mırıldandı hafifce.