Köpeğe niçin acımadın?

Bugün, Balıkesir’in Sındırgı kazasının Işıklar köyünde yatan bir velîden bahsedeceğiz.

Hasan Dede’den.
Çok merhametliydi.
Olacak bu ya, o devirde bir köpek cüzzam hastalığına yakalandı. Vücudu yara bere içinde olduğundan iğrenç bir görünüm arz ediyordu…
Gören, kaçıyordu yanından. Kovula kovula gelip Hasan Dede’nin kapısının eşiğine yatıverdi.
Mübarek gördü.
Acıdı hayvana. Köyün dışında bir kulübe yapıp tedaviye başladı.
Yarasını temizledi.
Merhem sürdü.
Karnını doyurdu.
Kırk gün sonra iyileşti hayvancağız.
Köy halkı sevindi. Ve bu zata gelip:
“Efendim, bir köpeğe bu kadar ilgi ve ihtimam göstermenizin hikmeti nedir?” diye sordular.
Büyük veli:
“Niçin ilgilenmeyeyim? Bu da Allah’ın bir mahluku. O da can taşıyor. İslamiyet, Allahü teâlânın emirlerine kıymet vermek, Onun mahluklarına şefkatli davranmaktır” diye cevap verdi.
Sözüne devamla:
“Kıyamet günü Cenab-ı Hak bana ‘Bu köpeğe niçin acımadın. Onu o hâlde gördün de, o hastalıktan niçin kurtarmadın. Aynı hastalığa sen de yakalanabilirdin” diye soracağından korktum. Onun için ilgilendim” buyurdu.