Korku filmlerindeki gibi!..

Korku filmlerindeki gibi!..



“Merhamet ve şefkat namına bir kelime bile söylemeden iğneyi dişimin köküne sapladı!..”

 

Konya Ereğli’de bildiğimiz belki de tek hekimdi… Dişimin ağrısı dayanılmaz hâl alınca gittik ilçedeki diş hekimine…

Diş çektirme fobim olsa da ağrıdan dolayı mecbur kalmıştım. Ama daha dişçiyi görür görmez ürktüm. Bu adam mı çekecekti dişimi? Ayaklarım geri geri gitmeye başladı. Annem kolumdan tuttu:

“Korkacak bir şey yok” dedi.

Bendeki korkuyu normal diş çektirme korkusu sanıyordu. Oysa ben dişçiden korkmuştum.

Hekim gerçekten gamsız değil vicdansız biri gibiydi. İnsan biraz hastasını sakinleştirmez mi? Cesaret verilmez mi? Hep mi duygusuz insanlar bulur beni?

İdam sehpasına çıkar gibi koltuğa uzandım. Kalbim yerinden fırlayacak. Ter su içinde kaldım. Elim ayağım boşaldı.

Hekim ruhsuz adam, sanki insana bakmıyor da bir makine tamircisi. Hiç konuşmadan, açtırdı ağzımı. Özensiz hareketlerle ağrıyan dişi kontrol etti. Elindeki pensin arka ucuyla dişe tık tık vurunca yerimden zıpladım.

“Aagh!” diye bağırıp kollarına sarılmam, onu doğru dişi bulduğu için memnun etmişti.

Bu nasıl bir test ise böyle?

Bir kelime söylemeden kalktı. Çekmecesinden enjektörünü çıkardı. İğneye morfini çekti. Gözlerim yuvalarından fırlamış hâlde onu takip ettiğim umurunda bile değildi.

“Aç ağzını!”

Korku filmlerindeki gibiydi. Merhamete ve şefkate ait bir kelime çıkmadan iğneyi dişimin köküne sapladı. Dünya başıma yıkılmış gibi oldu.

“Allah’ım sen sabır ver…”

Annem, yüzünde çaresizlik bir kenarda bize bakıyordu. Elinde olsa bir bebek gibi beni yine bağrına basacak. Öylesine yüreği acıyor. Ama diş bu, çekilecek. Doktor eli uz da olsa tapan gibi de olsa çekilecek…

Sanki beş seneye bedel bir beş dakika geçmiş olmalı ki, nihayet hekim konuştu. Boğuk ve hırıltılı bir ses:

-Uyuştu mu?

Ben ‘hayır’ diyerek başımı salladım ama sesim değil hekimin kanaati önemliydi. Elinde kerpeten ağzıma yaklaşırken söylendi:

-Uyuşmuştur, uyuşmuştur… Sen öyle sanıyorsun…

Ben ağzımı zor açarak konuşmaya çalışsam da itirazımı tam yapamıyordum. O ise benim psikolojik korktuğumu düşünüyordu.

Derken kerpeteni dişimin yarısı çürümüş yarısı dışarıdaki kısmına yapıştırdı. Ben eline asıldım. O dişime sarıldı. Çekerdin-çekmezdin derken koca adam dişime asılınca o esnada dışarıda olan kısmı da kırılmıştı. DEVAMI YARIN