Kur’ân-ı kerimi güzel okurdu

Amasya velilerinden Ali Hafız hazretleri, gözü yaşlı bir zattı. Ümmet-i Muhammed’e karşı aşırı merhameti olup ahirette kurtulmalarını düşünürdü.
Onlar için ağlardı.
Çok dua ederdi.
Sohbetlerinde Ehl-i sünnet büyüklerinden nakiller yapar, Kur’ân-ı kerimi çok güzel okurdu.
Mütevazıydı.
Talebelerine:
“Benimle sizin aramızdaki fark, benim yaşlı, sizin genç olmanızdır” derdi.
***
Talebelerine ve sevdiklerine; hanımlarına karşı çok yumuşak davranmalarını, onların hukukunu iyi gözetmelerini, merhametli olmaları gerektiğini sık sık anlatırdı.
Bir gün kapı çalındı.
Bir hanım girdi.
Başı kolu açıktı.
Ali Hafız hazretlerine “Amasya tarihi üzerine bilgi almak için gelmiştim” dedi.
Ali Hafız Efendi:
“Buyurun” dedi.
İstediği bilgileri gayet açık ve teferruatlı bir şekilde anlattı.
Hanım çok memnun oldu.
Teşekkür etti.
Ve ayrılıp gitti.
O giderken, talebeden biri kadının arkasından tükürdü.
Bunu hoş görmedi.
Fevkalade üzüldü.
Ve o talebeye “Neden böyle yaptın. O da Allah’ın bir kulu. O kadın imanlıydı. Allahü teâlâ bizleri benlikten korusun” buyurdu.