“Kurtuluş vesîlesi” kitabı niçin yazıldı?

Resûlullah Efendimiz (aleyhisselâm), Mevlid gecelerinde Eshâb-ı kirâmına ziyâfet verir, dünyayı teşrîfindeki ve çocukluğu zamanında meydana gelen hâdiseleri anlatırdı. Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahü anh) de, Halîfe iken, Eshâb-ı kirâmı toplar, Resûlullah Efendimizin dünyâyı teşrîfindeki olağanüstü hâlleri aralarında konuşurlardı.
O gece, Resûlullahın doğum zamanında görülen hâlleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır…O gece, Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz doğduğu için sevinenler affolurlar.
Mevlid gecesinde, çalgı ve başka harâm şeyler karıştırmadan, Allah rızâsı için mevlid cemiyeti yapmak, mevlid kasîdesi okumak ve dinlemek, salevât-ı şerîfe getirmek, insanlara tatlı şeyler ikrâm etmek, yedirip içirmek, hayrât ve hasenât yapmak, böylece, bu gecenin şükrünü yerine getirmek müstehaptır; nâfile bir ibâdet olup, çok sevâptır…
Peygamber Efendimizi medheden, öven yüzlerce, binlerce, hattâ onbinlerce kitap, şiir, na’t, kasîde ve diğer eserler yazılmıştır. Ama bunları yazanlar içinde, şöhretleri ve san’atları bütün dünyâyı ve asırları kaplamış olanları dahî, O’nu medhetmekten âciz olduklarını beyân, ikrâr ve itirâf etmişlerdir.
Arap, Fars ve Türk edebiyâtlarında görülen “Na’t”lar, hep O’nun için yazılmıştır. En meşhûr olanı ve Türkiye’de sık sık okunanı, Süleyman Çelebi’nin, 15. asırda yazdığı “Vesiletü’n-Necât=Kurtuluş vesîlesi” isimli “Mevlid Kasîdesi”dir. Burada, Süleymân Çelebi’nin “Mevlid kasîdesi”ni yazmasının sebebi hakkında, kitaplarda anlatılan bir hâdiseden bahsedelim:
Süleymân Çelebi’nin Bursa Ulu Câmideki imâmlığı yıllarında, İrânlı bir vâiz, Ulu Câmi kürsüsünde, Bakara Sûresi’nin “…Allah’ın Peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız…” meâlindeki 285. âyetini, kendi bilgisine göre tefsîr etti. Allahü teâlânın gönderdiği Peygamberler arasında hiçbir fark görmediğini ve Muhammed aleyhisselâmın da, Hazret-i İsâ Peygamberden daha üstün tutulamayacağını söyledi. [Hâlbuki, Bakara Sûresi’nin 253. âyet-i kerîmesinde, “O Peygamberlerin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık…” buyurulmaktadır.]
Süleymân Çelebi, Muhammed aleyhisselâmın diğer Peygamberlerden, hattâ bütün mahlûkâttan daha üstün ve son Peygamber olduğunu isbâtlamak için “Vesîletü’n-Necât” isimli “Mevlid” kasîdesini yazdı.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Bir mü’min, beni, ana-babasından, çocuklarından ve herkesten daha çok sevmedikçe, onun îmânı kâmil olmaz.” [Buhârî]
“Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.”
“Peygamberleri anmak, hâtırlamak ibâdettir.”