Kutub İbrâhim Efendi

Kutub İbrâhim Efendi, büyük velî Üftâde hazretlerinin torunudur. 1606 (H.1015) senesinde doğdu. İstanbul’da, dedesinin halifesi Azîz Mahmûd Hüdâî’nin sohbetlerinde kemâle geldi… Bursa’da dedesinin zâviyesinde 50 seneden fazla talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. İnsanlara doğru yolu anlattı. Vefâtı yaklaştığı zaman; “Ben vefât edince naaşımı türbeye defnetmeyin. Dedemin huzûrunda cesedimin dahi ayak uzatması rûhumu sıkar” buyurdu. 1678 (H.1089) senesinde vefât eden Kutub İbrâhim Efendi, vasiyeti üzerine Üftâde hazretlerinin türbesinin dışına defnedildi.
Bu mübarek zat, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Hadîs-i şerîfde, (Ümmetimin yapdığı ibâdetlerin en kıymetlisi, Kur’ân-ı kerîmi, Mushafa bakarak okumaktır) buyuruldu. Kur’ân-ı kerîm okumanın en efdali, namâzda okumaktır. Yine bir Hadîs-i şerîfte, (Namâzda okunan Kur’ân, namâz dışında okunan Kur’ândan dahâ hayrlıdır) buyuruldu.
Hazret-i Alî “radıyallahü anh” buyurdu ki: “Namâzda ayakta iken okunan Kur’ânın her harfi için yüz sevâb verilir. Namâz dışında abdestli okuyunca, her harfi için yirmibeş sevâb verilir. Abdestsiz okuyunca, on sevâb verilir. Yürürken ve iş yaparken okuyunca, dahâ az sevâb verilir. Ma’nâsını düşünerek bir âyet okumak, başka şey düşünerek, bütün Kur’ânı hatim etmekten dahâ çok sevâbdır.”
Son zamânlarda, hâfızların, Kur’ân-ı Kerîmi tegannî ederek mûsikî perdelerine uyarak okumaları, çok çirkin bid’attir. Çok günâhtır. Kur’ân-ı kerîmi, güzel ses ile, Allah’tan korkarak ve hüzün ile okumalıdır.
Sûre veyâ âyet okumaya başlarken E’ûzü okumak vâcibdir. Fâtiha okumaya başlarken Besmele okumak da vâcibdir. Diğer sûrelere başlarken Besmele okumak sünnettir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Kur’ân-ı kerîmi tecvîd bilgisine uyarak okuyunca, her harfine yirmi sevâb verilir. Tecvîde uymazsa, on sevâb verilir.) Bir âyeti ezberledikten sonra unutmak, en büyük günâhlardandır…

“BİR ZAMAN GELİR Kİ!..”
Kur’ân-ı kerîmi dinlemek çok sevâbdır. Hadîs-i şerîfte, (İnsanın dinlediği bir âyet, kıyâmette kendine nûr olur) buyuruldu. Kur’ân-ı kerîm okumayı geçim vâsıtası yapmamalıdır. Hadîs-i şerîfte, (Kur’ân-ı kerîm okuyunca, Allahü teâlânın rızâsını ve Cenneti isteyiniz! Dünyâlık istemeyiniz! Bir zamân gelir ki, hâfızlar, Kur’ân-ı kerîmi, insanlara yaklaşmak için vâsıta yaparlar) buyuruldu…