Müftî Abdülazîz Efendi

Abdülazîz Efendi, Osmanlılar devrinde on altıncı yüzyılda yetişmiş âlim ve velîlerdendir. Alay müftisi olarak katıldığı Kıbrıs’ın fethinde Lefkoşa’nın alınmasında büyük tesiri olmuştur. Şehre girildikten sonra vukû bulan sokak çarpışmalarında şimdiki Selimiye Câmii yakınlarında şehid düşmüştür…
Abdülazîz Efendi, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Duâ ibâdet demektir. Bunun için namâza duâ denilir. İslâmiyyette duâ, Allahü teâlâya yalvararak murâdını istemektir. Allahü teâlâ, duâ eden Müslümânı çok sever. Duâ etmeyene gadab eder. Duâ mü’minin silâhıdır. Dînin temel direklerinden biridir. Yerleri, gökleri aydınlatan nûrdur. Duâ, gelmiş olan derdleri, belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine mâni olur. (Bana hâlis kalb ile duâ ediniz! Böyle duâları kabûl ederim) meâlindeki âyet-i kerîmeden anlaşılıyor ki, duâ etmek, namâz, oruç gibi ibâdettir. (Bana ibâdet yapmak istemeyenleri, zelîl ve hakîr yapar, Cehenneme atarım) meâlindeki âyet-i kerîme meşhûrdur. Allahü teâlâ, her şeyi sebeb ile yaratmakta, ni’metlerini sebeblerin arkasından göndermektedir. Zararları, dertleri def için ve fâideli şeyleri vermek için de, duâ etmeyi sebeb yapmıştır. Peygamberler “aleyhimüssalevât”, hep duâ ettiler. Ümmetlerine duâ etmelerini emrettiler…
Duâ etmenin de şartları vardır. Önce, günâhlarına pişmân olup, tevbe etmeli, istiğfâr okumalı, sadaka vermeli, îmânını Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak düzeltmeli, duânın kabûl olacağına inanmalı, güvenmeli, iki dizi üzerine kıbleye karşı oturup, önce hamd ve salevât okumalı. Duâyı üçten fazla söylemeli. Harâm şeyleri ve hâsıl olmuş şeyleri istememeli. Kabûl olmadı diyerek, ümîdi kesmemeli, kabûl oluncaya kadar, uzun zamân tekrâr etmelidir. Harâm yememeli, harâm içmemeli, harâm şeyleri söylememelidir…

KABUL OLUNAN DUA
Âdil hükûmet memûrlarının, mazlûmların, sıkıntıda olanların, sâlihlerin, misâfirin, oruçlunun iftâr vaktindeki duâsı, anasına babasına itâat ve hizmet edenlerin ve ana babasının ve hocasının ve Müslümânın arkasından yapılan duâ ve sabreden hastanın duâsı ve mübârek zamânlarda ve mübârek yerlerde ve namâzlardan sonra ve Peygamberimizin ve evliyânın kabirleri yanında, onları vesîle ederek yapılan duâlar çabuk kabûl olunur…

Comments are closed.