Muhammed aleyhisselâm olmasaydı!..

Muhammed aleyhisselâm olmasaydı!..



Allahü teala buyurdu ki: “Muhammed aleyhisselâm olmasaydı, Âdem Peygamberi yaratmazdım. Muhammed aleyhisselâm olmasaydı, Cenneti, Cehennemi yaratmazdım.”

 

Ali Türkmânî el-Mardinî hazretleri Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. Türkmen asıllıdır. 683 (m. 1284)’de Mardin’de doğdu. 750 (m. 1349)’da Kâhire’de vefât etti.

Bu mübarek zat, bir dersinde buyurdu ki:

Resûlullah efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” duâ ve şefaat etmesi ile dilekler hâsıl olduğu gibi, hayata gelmeden önce ve hayatta iken ve vefâtından sonra, Onu vesîle ederek yapılan duâ ve tevessüller de kabul olmaktadırlar. Kıyâmet günü de ümmeti için Rabbinden, şefaatte bulunacak ve şefaati kabul olunacaktır. Abdullah ibn-i Abbâs (radıyallahü anhüma) buyurdu ki: 

-Allahü teâlâ Îsâ aleyhisselâma, (Yâ Îsâ! Muhammed aleyhisselâma îman et! Senin ümmetinden, Onun zamanına yetişecek olanların, Ona îman etmeleri için de ümmetine emret! Muhammed aleyhisselâm olmasaydı, Âdem Peygamberi yaratmazdım. Muhammed aleyhisselâm olmasaydı, Cenneti, Cehennemi yaratmazdım. Arşı su üzerinde yarattım. Hareket etti. Üzerine, Lâ ilâhe illallah yazınca durdu) buyurdu.

Resûlullah efendimiz ile tevessül etmek iki türlü olur: Birincisi, Onun yüksek mertebesi, bereketi için Allahü teâlâdan istemektir. Böyle duâ ederken, (tevessül), (istigâse) ve (teşeffu) sözlerinden her biri kullanılabilir. Üçü de, aynı şeyi bildirmektedir. Bu kelimeleri söyleyerek duâ eden, Resûlullah efendimizi vesîle ederek, Allahü teâlâdan istemektedir. Onu vâsıta kılarak Allahü teâlâdan istigâse etmektedir. Dünya işlerinde de, bir kimseden, onun çok sevdiğini vesîle ederek bir şey istenilince, hemen vermektedir.

Tevessülün ikincisi, dileğe kavuşmak için, Resûlullah efendimizin Allahü teâlâya duâ etmesini, Ondan istemektir. Çünkü O, kabrinde diridir. İstenileni anlar ve Allahü teâlâdan ister. Kıyâmet günü de şefaat etmesi istenilecek ve şefaat edecektir ve şefaati kabul olunacaktır. Peygamberler ve velîler öldükten sonra da, kendileri ile tevessül, istigâse olunur. Peygamberler ölünce mucizeleri bitmez. Velîler ölünce de, kerâmetleri kesilmez. Peygamberlerin mezarda diri olduklarını, namaz kıldıklarını, hac yaptıklarını, hadis-i şerifler açıkça bildirmektedir. Şehitlerin de diri oldukları, kâfirlerle harp ederken, yardım ettikleri bilinmektedir.

Comments are closed.