Müminin niyeti işinden hayırlıdır

Bu haftaki yazıma, halk arasında çok meşhur olan bir “iyi niyet” hikâyesi ile başlamak istiyorum efendim…

Malum, ormanda bir ayının ayağı, kütük arasına sıkışır, bir türlü kurtaramaz. Adamın biri bunu görüp, ayının ayağını kütüğün arasından çıkarır. Ayı da bu adama, bir iyilik düşünür. Ormandaki arıların yaptığı petekleri alıp getirir. Adam balı yiyince orada uyumaya başlar. Fakat tatlıya gelen sinekler, adamın yüzüne konarak rahatsız eder. Ayı ise, kendisine iyilik eden adam rahat uyusun diye sinekleri kovmaya çalışır. Bakar ki kovmakla gitmiyor, “sinekleri öldüreyim bari” diye, kocaman bir taşı alıp, adamın yüzüne konan sineklere vurur. Netice malum… Adam öbür dünyayı boylar…
O KADAR MÜHİM Kİ!..
Niyet, emre itaat ve Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için yaptığını kalbinden geçirmek demektir. Niyet, ibadet yapmayı kalbe getirmek, hatırlamak değildir. Allahü teâlâ için yapmayı irade etmek, istemek demektir.
Dinimizde niyetin önemi büyüktür. Kötü niyet için günah, iyi niyet için sevap vardır. Mümin, iyi bir iş yapmaya niyet edip, fakat onu yapamasa, yine sevap alır. Hadis-i şerifte (Müminin niyeti işinden hayırlıdır) buyuruluyor.
İbadetlerin sahih olması için, Allahü teâlânın rızası için yapmaya niyet etmek lazımdır. Niyet, kalb ile olur. Yalnız söylemek ile niyet edilmiş olmaz. Kalb ile birlikte olmak şartı ile dil ile söyleyerek niyet etmek caiz olur. Kalb ile niyet, söz ile niyete benzemezse, kalbdeki niyet esastır.
Niyet o kadar mühimdir ki, dinimizin emrettiği bir şey, dünya menfaati için yapılınca sahih ve makbul olmuyor. Dünya işi sayılıyor. Herhangi bir dünya işi de, ahiret menfaati için yapılınca, ibadet halini alıyor. Mümin, hanımına verdiği bir lokmayla bile sevap kazanıyor. Bu durumu göz önüne alarak, düşüncesini temizleyen ve niyetini düzelten bir kimse, yiyip içmekte ve her türlü dünya işlerinde, ahiret faydasını gözeterek, sevap kazanmak fırsatını elden kaçırmaz. İnsanlar bütün işlerinde, hatta ibadetlerinde, dünya menfaati, maddi kazanç aramaya alıştırılırsa, menfaatperestlik, egoistlik hasıl olur. Halbuki İslamiyet, nefslerin böyle kötü isteklerini yatıştırmayı, menfaatlerimizden fedakârlık etmeyi, ahlakın ve ruhun temizlenmesini, yükselmesini istemektedir.
İslamiyet’e uymanın, ibadet etmenin, dünya menfaatleri üzerine kurulmayacağı, akıl sahipleri için pek meydanda olan bir gerçektir. Böyle olduğunu şu âyet-i kerime mealleri de göstermektedir: (Ahireti kazanmak için çalışanların kazançlarını arttırırız. Dünya menfaati için çalışanlara da, ondan veririz. Fakat, ahirette bunların eline bir şey geçmeyecektir.) [Şura 20]
(Dünyada yaşamayı ve eğlenmeyi isteyenlerin çalışmalarının karşılığını bol bol veririz. Bunlara ahirette yalnız Cehennem ateşi verilecektir. Emekleri ahirette boşa gider. Yalnızca dünya için yaptıkları işlerine, ahirette bir karşılık hasıl olmaz.) [Hud 15,16]
***
İnsan iyi niyetinden dolayı sevap alır, kötü niyetinden dolayı, o kötülüğü yapmadıkça günah kazanmaz. Hadis-i şerifte mealen buyuruldu ki:
(İyi bir iş yapmaya niyet edip de, yapamayana, tam bir iyilik yapmış gibi sevap verilir. Niyet edip yaparsa, on mislinden 700 misline, hatta daha fazla sevaba kavuşur. Kötü bir işe niyet edip de yapmayana, yapılmış tam bir iyilik sevabı verilir, niyet edip de yapana ise sadece bir günah yazılır.) [Buhari]
Şunu unutmayalım ki; beş vakit namazı kılıp doğru niyet ederek çalışanın her yaptığı iş ibadet olur.

Salih hükümdar!
Bir zamanlar, bir ülkenin çok ihlaslı bir padişahı varmış. Bir sefere çıkacakmış. Muazzam bir ordusu var. Her şey hazır. Kendisi atıyla çıkmış bir tepenin üzerine, aşağıya doğru ovaya bakmış, muhteşem bir ordu. Kimse de yok yanında, tek başına. İçinden şöyle geçirmiş:
“Ya Rabbi! Şu muazzam ordumla, bu imkânımla beraber, Resulullah efendimizin zamanında yaşasaydım da, Onun yanında, ben de Onun emrinde olsaydım… Onun harplerinde yanında ben de mücadele etseydim…”
Sonra, işine devam etmiş… Gel zaman, git zaman her fani gibi bu sultan da vefat etmiş… Hesap defteri açılmış. Bakmış ki günah çok, ancak sevap tarafı bomboş! Sadece bir sevap var o da; o gün, o tepede yaptığı o halis niyet. Ve bütün o günahların hepsinden kat kat daha kıymetli… Hesap görülüyor ve doğru Cennete…

Comments are closed.