Münafıkların boynuna geçmiş bulunan ip!..

Münafıkların boynuna geçmiş bulunan ip!..



Tabbenâvî hazretleri buyurdu ki: “Altın ve para, münafıkların boynuna geçmiş bir iptir. Her türlü pisliğe boyunlarındaki bu iple çekilirler.”

 

Ali bin Muhammed Tabbenâvî hazretleri Mâliki mezhebi âlimlerinden ve evliyanın meşhurlarındandır. 800 (m. 1398)’de Kâhire’de doğdu. 888 (m. 1483)’de orada vefât etti. Allahü teâlâya gönül veren Allah’ın velî kullarını, dostlarını şöyle tarif etti:

“Evliyâullah, Allahü teâlânın rızâsını, beğenmesini, nefislerinin arzu ve isteklerine tercih ederler. Eğer nefislerinin arzu ve istekleri onları çok zorlarsa, onlar nefislerini Rablerinin rızâsı için isteklerinden vazgeçmeye mecbur ederler. Böylece saadete erer ve Cehennemden de necât (kurtuluş) bulurlar.”

“Şumeyt bin Aclân dünyâda Allahü teâlânın ihsân etmiş olduğu nimetlere şükretmeyi ve onların kıymetini bilmeyi tavsiye buyurur ve ‘Hastalık gelmeden sıhhatin, meşguliyet gelmeden boş vaktin, ölüm gelmeden evvel hayatın kıymetini biliniz’ diye nasîhat ederdi. Dünyâda geçen vakitlerinin en kıymetlisinin Allahü teâlânın zikri ile geçen vakitleri olduğunu beyân eder ve duâlarında ‘Allahım, dünyâdaki en güzel vakitlerimizi senin zikrin ve sana ibâdetle geçen vakitler yap’ diye yalvarırlardı. Yani Allahü teâlâdan vakitlerini ibâdet ve zikirle geçirip, dünyâyı, yemeyi-içmeyi, uyumayı sevdirmemesini isterdi.”

Bir gün buyurdu ki: “Ey insanlar! Dünya gündüzler ve gecelerdir. Bunlar birbirlerini takip eder. Eğer gündüz yapacağın işi yapmazsan vakit geçer gece oluverir. O hâlde işlerini sonra yaparım diyerek geriye bırakma ve sen dâima sâimlerle (oruçlu olup, ibâdet edenlerle) beraber bulun.” Bu sözüne sâdık kalır, dünya ehli ile bir arada bulunmazdı.

Zamanındaki bazı devlet adamları onu yemeğe davet ettiler. Özür beyân edip gitmedi. Niçin gitmediğini soranlara “Onların davetine gitmeyip yemeği kaybetmek, dînimden bazı şeyleri kaybetmekten daha kolay geldi. Müminin dîninin, midesinden çok daha kıymetli olması lâzımdır” diye cevap verdi…

Yine buyurdu ki: “Müminin sahip olduğu şeylerin ilki ve en kıymetlisi dînidir. Malı olduğu zaman dîni olan, malı olmadığı zaman dîni olmayan, dîni malına bağlı olan kimseler vardır. Böyle kimseler mallarını hiç kimseye emânet edemezler, insanlar da onu emîn bir kimse olarak bilmezler. Böyle olanlara yazıklar olsun.”

Tabbenâvî hazretleri, dinleri dünyaya bağlı olanları şöyle tarif etmiştir: “Altın ve para, münafıkların boynuna geçmiş bir iptir. Her türlü pisliğe boyunlarındaki bu iple çekilirler.”