Müslüman, kindar olmaz!..

Hazret-i Osman’ın güzel hâllerinden birisi de; Müslümânları hased etmemesi, onlara karşı kin beslememesi, sû-i zân etmemesi, her belâ, musibet anında öfkesini yutması, sabretmesidir.
Hıkd kin tutmak, Hased başkasında bulunan ni’metin kendinde olmasını istemektir ve kötü huylardandır. Hazret-i Osman’ın güzel hâllerinden birisi de, Müslümânları hased etmemesi, onlara karşı kin beslememesi, sû-i zân etmemesi, her belâ, musibet anında öfkesini yutması, sabretmesi ve kimseye şikâyet etmemesidir.

Hasan bin Sehl hazretleri anlatır:

“Bir gün çocuklar, hazret-i Behlül’ü taşa tutmuşlardı. Atılan taşlardan birisi vücuduna isabet edip kanatınca;
-Ey çocuklar! Ben, Allahü teâlâya tevekkül ettim. O elbette bana kâfidir. O ne güzel vekildir. Ancak Allahü teâlâya yaklaşmak insana rahatlık verir. İnsanlara ezâ ve cefâ yapanlar hiç merhametli olur mu? dedi. Ben dayanamadım;
-Ey Behlül, çocuklar sana taş attıkları hâlde, sen onlara merhamet ediyorsun. Bu nasıl iştir? dedim. O da;
-Sus! Allahü teâlâ, benim üzüntü ve acımı, onların da sevincinin çokluğunu elbette biliyor. Bâzımızı, bâzımıza bağışlaması umulur, buyurdu.”
Ebû Abdullah Seczî hazretleri;
“Evliyânın alâmeti üçtür: Birincisi, derecesi yükseldikçe, tevâzusu, alçak gönüllülüğü artar. İkincisi, elinde imkân bulunduğu hâlde dünyaya değer vermez, düşkün olmaz. Üçüncüsü, intikam almaya gücü yettiği hâlde merhametli ve insaflı davranarak intikam almaz” buyurmuştur.
Süfyân-ı Sevrî hazretleri de buyuruyor ki:
“Büyük-küçük herkese merhametli ol. Akraban ile alâkayı kesme. Sana gelmeyene, sen git. Akraban, seninle alâkayı kesse de, sen kesme. Sana zulmedeni affet. Az konuş, kalbin yumuşak olur, katılaşmaz. Dünyaya hırslı olma, hasedci olma, anlayışın süratli olur. Herkesi kötüleyici ve suçlayıcı olma, insanların dilinden kurtulursun. Şefkatli ve merhametli ol, herkes seni sever. Allahü teâlânın yaptığı taksime râzı olup, rızkından memnun olursan, gönlü zenginlerden olursun. Allahü teâlâya tevekkül et, kuvvetli olursun. Alçak gönüllü ol, sâlih amelleri tamamlamış olursun. Acırsan, her şey sana acır.”
Netice olarak Yûsuf bin Esbât hazretlerinin buyurduğu gibi:
“Güzel ahlâkın alâmetleri; arkadaşının söylediğine itiraz etmeyip, kabul etmek. Kendine, herkese ve hattâ her mahluka karşı merhametli ve insaflı olmak. Kimsenin aybını araştırmamak. Başkasında bir kusur görünce, dalgınlıkla olmuştur, istemeyerek yapmıştır diyerek iyiye yormak. Kendisinden özür dileyenlerin özürlerini kabul etmek. Başkalarından gelen sıkıntı ve eziyetlere sabır ve tahammül etmek. Başkalarının kusurlarını araştırmak yerine, kendi kusur ve kabahatlerini düşünüp araştırmak, düzeltmeye çalışmak. Büyük-küçük herkese karşı edebli, tatlı dilli, güler yüzlü olmaktır.”

Comments are closed.