Nasihati, dünyalık için yapmadım

İslâm dîninin temeli, ilim, amel ve ihlâs olmak üzere üç kısımdır. İlim; îmân, fıkıh ve ahlâk bilgileridir. Amel, bu bilgilere uygun olan işlerdir. İhlâs, ilmin ve amelin Allah rızâsı için, yani Allahü teâlânın sevgisini kazanmak için elde edilmesidir. Bu üç temel şeye mâlik olan Müslümâna, hakîkî Müslümân denir. Din bilgilerini ve her ibâdeti Allah rızâsı için değil de, mal, mevki, şöhret kazanmak için yapan kimse, hakîkî Müslümân değildir.

İmâm-ı Evzâî hazretleri, Halîfe Câfer’e hitaben, nasihat olarak  buyurur ki:
“Cebrâil aleyhisselâm bir gün Peygamber efendimizin huzuruna gelmişti. Resûlullah efendimiz, Cebrâil aleyhisselâma;

-Yâ Cebrâil! Bana Cehennemi anlat buyurunca, Cebrâil aleyhisselâm;

-Allahü teâlâ Cehenneme emretti. Bin sene iyice kırmızılaşıncaya kadar yandı. Bundan sonra bin sene daha yandı, sapsarı oldu. Bin sene daha yanıp, simsiyah oldu. Onun için Cehennem koyu ve siyahtır. Alevleri ve parçaları parlamaz. Seni Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, Cehennem elbiselerinden birisi, dünyadakilere gösterilmiş olsaydı, hepsi ölürlerdi. Eğer, Cehennemin içeceklerinden biri, dünya suyuna dökülmüş olsaydı, ondan tadan herkes ölürdü. Şayet, Allahü teâlânın bildirdiği zincirden, bir arşın, dünyadaki dağlar üzerine konulsaydı, bütün dağlar erirdi. Bir kimse Cehenneme girip, çıksaydı, yeryüzündekiler onun kokusundan ölürlerdi buyurdu.

Bunun üzerine Peygamber efendimiz ağladı, Cebrâil aleyhisselâm da ağladı ve;
-Yâ Muhammed! Sen de mi ağlıyorsun, halbuki Allahü teâlâ seni günâhtan muhafaza eyledi deyince, Resûlullah efendimiz;

-Allahü teâlâya şükredici bir kul olmayayım mı? buyurdu. Resûlullah efendimiz ile Cebrâil aleyhisselâm ağlarlarken, bir ses;

“Ya Muhammed, yâ Cebrâil! Şüphesiz Allahü teâlâ sizi, günâh işlemeyecek şekilde yarattı. Onun için, yâ Muhammed, Allahü teâlâ seni bütün peygamberlerden; yâ Cebrâil, seni de bütün gök meleklerinden üstün kıldı” diyordu.

-Ey müminlerin emîri! En üstün şey takvâdır. Çünkü, kim Allahü teâlâya itâat için şeref isterse, Allahü teâlâ onu yükseltir. Kim de şerefi günâh işlemek için isterse, Allahü teâlâ onu alçaltır.”
Halife, İmâm-ı Evzâî hazretlerine hediyeler vermek ister, fakat o, bu hediyeleri kabul etmez ve;
-Benim ona ihtiyâcım yok. Ben nasihati, dünyalık için yapmadım buyurur.

Netice olarak, ilim ve amel, Allah rızâsı için olmalıdır.

Hadîs-i şerîfte buyurulduğu gibi:
(Dünyâlık ele geçirmek için, ilim öğrenen, dünyada mal ve mevki elde eder. Âhıretteki kazancı ancak Cehennem ateşi olur.)

Comments are closed.