Nefis, huysuz bir hayvandır!

Abdülcebbâr Ukberî hazretleri tefsîr ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 619 (m. 1222) senesinde vefât etti. Birçok meclislerde vaaz ve nasihat verdi. Halifeye nasihat olarak buyurdu ki:
Adâlet, bir hükümdâr için en üstün ve devleti idâre etmede en güçlü sıfattır. Çünkü adâlet, itaat etme ve ülfetin sağlanmasında en tesîrli olanıdır. Hasen-i Basrî hazretleri;
“Hiç şüphe yok ki, Allahü teâlâ, ihsân ve iyiliği, akrabaya muhtaç oldukları şeyleri vermeyi emreder. Hayasızlığı, kötülüğü ve zulmü yasaklar. Allah, nasihat kabul edesiniz diye size öğüt verir” (Nahl-90) meâlindeki âyet-i celîle hakkında, Allahü teâlâ hazretleri, bütün hayır ve şerleri bu âyet-i kerîmede cem etmiştir. Zîrâ hükümdâr, üçünü yapmak ve üçünden sakınmak üzere altı şeyle emrolunmuştur, demektedir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri bir hadîs-i şerîfte;
“Üç şey kurtarıcıdır: Gizli iken de, açıkta iken de Allahü teâlâdan korkmak. Rüyâ hâlinde de, gazap hâlinde de adâleti gözetmek, fakirlikte de, zenginlikte de iktisâda riâyet etmek (isrâf etmemek). Üç şey de helak edicidir: Boyun eğilen cimrilik, uyulan hevâ (nefsânî arzu) ve insanın kendisini beğenmesidir” buyurdu.
Bil ki; akıl, güzel bir vasıf, yüce bir ahlâk olup, hakkı bâtıldın ayıran bir miyârdır (ölçüdür). Başka bir tarife göre akıl; caiz olanların caiz olduğunu, mümkün olmayanların imkânsız olduğunu bilmektir. Bunun neticesinde, doğru ve sağlam bir düşünce, doğru görüş ve iyi idâre düşünceleri ortaya çıkmaktadır. Bazı âlimler, “Akıl nedir?” sorusuna şu cevâbı vermişlerdir:
“Görüşte isâbet olmayanı, olanla Bilmektir.”
Yine âlimler, “Allahın insana en büyük hibesinin ve ihsânının akıl, en büyük musibetin de cehâlet” olduğunu söylemişlerdir. Câhil, ömrün uzun olmasına, akıllı, amelinin ihlâslı olmasına bakar. Âlimler diyorlar ki:
“Akıllı insanlar kendilerini yorar, başkalarını rahat ettirirler. Ahmak insanlar ise, başkalarını yorarak kendilerini rahat ettirirler.”

“Akıl binici, ilim sürücü, nefis ise huysuz bir hayvandır. Sürücü olmadan binici olursa, nefis huysuzlaşır. Binici olmadan sürücü olursa, sağa sola zikzak çizer. Binici ile sürücü bir araya geldiğinde, ister istemez doğru yürür.”